Son yıllarda Millî Mücadele (1918-1923) üzerine yapılmış çalışmalarda belirgin bir artış olsa da böylesi kritik bir savaşta, sağlık hizmetlerinin hangi koşullarda yürütüldüğüyle ilgili araştırmaların henüz yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu çalışmada milli güçler, Batı Anadolu’daki işgaller ve İnönü Muharebeleri sırasında düşman kuvvetleriyle çarpışırken nasıl bir sağlık organizasyonu meydana getirildiği ele alınmıştır. Söz konusu organizasyonda, Hilal-i Ahmer Cemiyetinin konumu somut verilere dayandırılarak irdelenmiştir. Bugün Türk Kızılayı olarak bilinen cemiyetin, uluslararası savaş hukuku ve insani ölçütleri referans kabul ederek hem Türkler hem de Yunanlılara ulaştırdığı hizmetler hakkında bilgi verilmiştir. Sağlıkla birlikte başka alanlarda da önemli işlevler yerine getirdiği orijinal kaynaklar bazında göz önüne serilmiştir. Türk tarafındaki bu gelişmelere karşılık, Yunan Salib-i Ahmer Cemiyetinin nasıl bir pozisyon takındığı kritize edilmiştir. Bu kapsamda cemiyetin bazı zamanlar tıbbi misyonerlik çalışmaları yürüttüğü bazı zamanlar da taraflar arasındaki gerilimi tırmandıracak etkinliklerde bulunduğu belirtilmiştir. Bizans ve Pontus Rum İmparatorluklarını yeniden kurma düşüncesine hizmet edip açtığı hastaneleri silah deposuna çeviren Salib-i Ahmerin, Anadolu’daki görünümünün bir sağlık kuruluşu olmaktan çok daha öteye geçtiği tezi desteklenmiştir. Siyasi ve askeri olaylardaki rollerinin yanı sıra her iki cemiyetin oluşturduğu sosyolojik imgenin değerlendirilmesi yapılmıştır.
Although the studies on the National Struggle (1918-1923) have been significantly increased in recent years, in such a critical war, it is not possible to say that research on the conditions in which health services are carried out is yet sufficient. In this study, the national forces discussed how a health organization was formed while confronting the enemy forces during the occupations in Western Anadolu and the Innu battles. In this organization, the position of the Hilal-i Ahmer Community is based on concrete data. Today the community known as the Turkish Red has been given information about the services it provides to both the Turks and the Greeks by receiving reference to international war law and humanitarian standards. In addition to health, it has been considered on the basis of original resources that it performs important functions in other areas. In response to these developments on the Turkish side, the position of the Greek Salib-i Ahmer Community has been criticized. In this context, it is stated that some times the community was conducting medical missionary work, and some times there were activities that would raise tensions between the parties. Salib-i Ahmerin, who served the idea of rebuilding the Byzantine and Pontus Rom Empires and converted the hospitals he opened into a warehouse of weapons, has been supported by the thesis that his appearance in Anatolia is far beyond being a health institution. In addition to their roles in political and military events, the social image of both communities was assessed.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|