Rekabetin arttığı küreselleşen dünyada, örgütlerin ayakta kalması ve hatta rakipleri arasında öne çıkması büyük ölçüde örgütlerin çıktılarına bağlıdır. Üniversiteler de dâhil olmak üzere tüm örgütlerde çalışanların yönetimin uygulamalarında söz sahibi olması, onaylamadığı uygulamaları eleştirmesi, fikirlerini ve önerilerini paylaşması kurumun daha işlevsel çıktılar üretmesine katkı sağlar. Örgütsel demokrasinin yerleştiği ve çalışanlar tarafından benimsendiği işletmelerde, çalışanların yönetim uygulamalarına katılım hak ve sorumluluklarının olduğunu düşünerek eylemde bulunmaları beklenir. Çalışanlar, örgütsel uygulamalar hakkında fikir ve önerilerini paylaşarak kurumun çıktılarına katkıda bulunurlar. Bu araştırma bir örgütte çalışanların örgütsel demokrasi algıları arttıkça sessizlik düzeylerinin düşebileceği varsayımına dayanmaktadır. Çalışanların sessizlik düzeyinin düşmesi seslerinin yükselebileceği anlamına gelmektedir. Tanımlayıcı tipteki bu araştırmanın amacı akademisyenlerin örgütsel demokrasi algısı ve örgütsel sessizlik düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini 192 akademisyen oluşturmuştur. Veriler, örgütsel demokrasi ölçeği ve örgütsel sessizlik ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Akademisyenlerin %53,1’inin erkek, %38’inin araştırma görevlisi ve %29,2’sinin doktor öğretim üyesi olduğu belirlenmiştir. Kadın akademisyenlerin örgütsel demokrasi puanlarının erkeklere göre anlamlı şekilde yüksek olduğu bulunmuştur (p<.05). Araştırma görevlileri ile öğretim görevlilerinin örgütsel sessizlik (korunma amaçlı sessizlik) düzeyinin öğretim üyelerine göre anlamlı şekilde yüksek olduğu (p<.05), buna karşın örgütsel demokrasi algılarının ise düşük olduğu belirlenmiştir (p<.05). Örgütsel sessizlik ve örgütsel demokrasi arasındaki ilişki incelendiğinde, negatif yönlü ve anlamlı ilişki (r=-.218; p<.01) bulunmuştur. Üniversitelerde sessizliğin azaltılması için örgütsel demokrasi algısının yükseltilmesine yönelik uygulamaların hayata geçirilmesi üniversite çalışanlarının özellikle de araştırma görevlilerinin ve öğretim görevlilerinin sessizliğinin azaltılmasında etkili olabilir.
Rekabetin arttığı küreselleşen dünyada, örgütlerin ayakta kalması ve hatta rakipleri arasında öne çıkması büyük ölçüde örgütlerin çıktılarına bağlıdır. Üniversiteler de dâhil olmak üzere tüm örgütlerde çalışanların yönetimin uygulamalarında söz sahibi olması, onaylamadığı uygulamaları eleştirmesi, fikirlerini ve önerilerini paylaşması kurumun daha işlevsel çıktılar üretmesine katkı sağlar. Örgütsel demokrasinin yerleştiği ve çalışanlar tarafından benimsendiği işletmelerde, çalışanların yönetim uygulamalarına katılım hak ve sorumluluklarının olduğunu düşünerek eylemde bulunmaları beklenir. Çalışanlar, örgütsel uygulamalar hakkında fikir ve önerilerini paylaşarak kurumun çıktılarına katkıda bulunurlar. Bu araştırma bir örgütte çalışanların örgütsel demokrasi algıları arttıkça sessizlik düzeylerinin düşebileceği varsayımına dayanmaktadır. Çalışanların sessizlik düzeyinin düşmesi seslerinin yükselebileceği anlamına gelmektedir. Tanımlayıcı tipteki bu araştırmanın amacı akademisyenlerin örgütsel demokrasi algısı ve örgütsel sessizlik düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın örneklemini 192 akademisyen oluşturmuştur. Veriler, örgütsel demokrasi ölçeği ve örgütsel sessizlik ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Akademisyenlerin %53,1’inin erkek, %38’inin araştırma görevlisi ve %29,2’sinin doktor öğretim üyesi olduğu belirlenmiştir. Kadın akademisyenlerin örgütsel demokrasi puanlarının erkeklere göre anlamlı şekilde yüksek olduğu bulunmuştur (p<.05). Araştırma görevlileri ile öğretim görevlilerinin örgütsel sessizlik (korunma amaçlı sessizlik) düzeyinin öğretim üyelerine göre anlamlı şekilde yüksek olduğu (p<.05), buna karşın örgütsel demokrasi algılarının ise düşük olduğu belirlenmiştir (p<.05). Örgütsel sessizlik ve örgütsel demokrasi arasındaki ilişki incelendiğinde, negatif yönlü ve anlamlı ilişki (r=-.218; p<.01) bulunmuştur. Üniversitelerde sessizliğin azaltılması için örgütsel demokrasi algısının yükseltilmesine yönelik uygulamaların hayata geçirilmesi üniversite çalışanlarının özellikle de araştırma görevlilerinin ve öğretim görevlilerinin sessizliğinin azaltılmasında etkili olabilir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|