Ahmed Ziyaüddin Gümüşhânevî 19. Yüzyılın önemli mutasavvıflarındandır. Onun İslam düşüncesinde ve tasavvuf felsefesinde insan merkezi bir konumdadır. O, ideal bir insanın nasıl olması gerektiğini ortaya koymaya çalışmıştır. Bu amacı gerçekleştirirken insanın sadece yetkin yönlerine değil de yeri geldiğinde eksik yönlerine de işaret etmiştir. Bu anlamda insanı gerçekçi bir anlayışla ele aldığı söylenebilir. Ancak şeriat, tarikat, hakikat ve marifetle ilgili görüşlerinden anlaşıldığı kadarıyla idealist insan anlayışına yoğunlaştığını ifade etmek de mümkündür. Gümüşhânevî’de insan, kozmolojik düzlemde kendisini, ötekini ve Yaratan’ı anlamlandırmaya çalışan bir varlıktır. Ayrıca insan, eylemlerinde ahlakî sorumluluk alan, bütün varlıkları seven ve aynı şekilde bütün varlıkları bilgisiyle anlamlı kılmaya çalışan fiziksel ve metafiziksel bir canlıdır. Nefsin özellikleri onu kendisinden ve Allah’tan uzaklaştırmaya çalışırken, ruha ait özellikler insanı iyiliklere ve Allah’a doğru kanalize eder, kalp ve akıl ise denge vazifesi görür. Ahlak, inanç, bilinç ve ruhi yükselişe göre insanları kategorileştirmiştir. Gümüşhânevî’nin insan anlayışında ahlak, sevgi ve bilgi sadece literal olarak ahlak, sevgi ve bilgi değil aynı zamanda kulluktur. Kulluk olarak da kullanılan irfan varoluşun gayesidir. Aynı zamanda din, bilgi, ahlak, sevgi birbirini tamamlayan bir bütündür. Aslında dini ve tasavvufi anlayış, insanî faaliyetler alanına giren bilgi, ahlak ve sevgiyi kuşatmakta, bu hususların teolojik açıdan kurgulanmasını sağlamaktadır. Buna göre farklı niteliklere sahip olan insanın, kompleks bir varlık olduğu görülür.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|