Lübnan anayasal yapısı, klasik siyaset bilimi tanımlarındaki sınıflandırılmalara uymayan nevi şahsına münhasır (sui generis) bir yapıya sahiptir. Yirminci yüzyılda Lübnanlaşma (Lübnan Milliyetçiliği) ve Arap Milliyetçiliği arasındaki çatışma Lübnan siyasetinin temel zeminini teşkil etmiştir. Bu mücadele Lübnan’da klasik manada parlamenter demokrasi oluşmasının önündekibüyük engel olmuştur. Fransız işgali döneminde Lübnan anayasası Fransa’nın ülkenin siyasi ve iktisadi denetimine tam olarak hâkim olacağı bir şekilde hazırlanmıştır. Bu çerçevede yapılan anayasa vatandaşlık hukukundan ziyade din ve mezhepler arası bir egemenlik dağılımına dayanmakta idi. Lübnan siyasi tarihinde yaşanan iç savaşlar değerlendirilirken göz önünde bulundurulması gereken temel nokta anayasal yapıda kurumsallaşan etnik ve dini yapıdır. Haklar bireysel olarak değil etnik ve dini olarak cemaatler zemininde verilmektedir. Bu durum Lübnan siyasetini doğrudan Batı ve Arap siyasetine eklemlemektedir. Aynı şekilde siyasi temsil de Lübnan siyasetinde klasik parlamenter demokrasilerde olduğu gibi seçmen sayısına göre değil etnik ve dini cemaatler arasında paylaştırılmaktadır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|