Osmanlı Devleti’nin yıkılması sonucunda yeni devletlerin oluşması ve dünyaya hâkim olan milliyetçilik akımı, birçok yeni yönelişi ve ekolü beraberinde getirdi. Arap toplumunda kitleleri etkileyen en önemli araç ve hayatın odak noktası olan şiir, modern dönemde toplumun bir yansıması olarak milliyetçi ve siyasi şiir, hemen ardından Fransız ve İngiliz işgallerinin doğurduğu sömürge karşıtı şiir olarak karşımıza çıkar. Özellikle 19. yy.’dan sonra edebiyatçıları, fikir insanları ve eserleri dikkatle takip edilen Mısır ve Suriye, edebi, siyasi ve ideolojik akımlara öncülük etti. 19. yy. sonlarında Arap şiirinin ihyası amacıyla Barûdî (1839-1904), Ahmed Şevki (1868-1932) ve Hâfız İbrahim (1871-1932) tarafından kurulan NeoKlasik Ekol, yapısında ve konularında kadim şiiri örnek almıştır. Peşlerinden gelen Abbas el-Akkâd (1889-1964), Abdülkadir Mâzinî (1890-1949) ve Abdurrahman Şükrî (1886-1958)’den oluşan Dîvan Ekolü şairleri ise, Arap şiirinde ve edebi tenkitte bir dizi yenileşme gerçekleştirmişler, kendilerinden sonra gelen Mehcer ve Apollo gibi modern edebi akımlara birçok konuda önderlik etmişlerdir. Bu ekol, Arap edebiyatında modern şiire yön veren medrese olup şiirin muhtevasında, hatta şiir algısında kadim şiirden tamamen farklı bir bakış açısına sahiptir. Dîvan Ekolüne göre, şiirin değeri şairin duygularının samimiyeti (sıdku’ş-şi’r) ölçüsündedir. Döneme hâkim olan sosyal, siyasi çıkmazlar ve belirsizlikler, ayrıca beslendikleri Batılı romantik şairlerin etkisiyle öne çıkan ümitsizlik, şiirlerinde açıkça görülmektedir. Bu makalede yeni bir şiir geleneği oluşturan ekolün en güçlü temsilcisi Akkâd örnekliğinde, acı çeken, özgürlük arayışındaki bir halkın hissettiği ümitsizlik temasının Dîvan Ekolü şairlerindeki yansımasını ele aldık.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|