Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 5
 Görüntüleme 113
 İndirme 40
Türk Romanında Kimlik Bunalımı
2015
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

19. yy’dan sonra üstünlüğünü her alanda kabul ettirmiş Batı, gerek sosyal hayatta gerekse sosyal hayatın yansıdığı bir ayna olan roman türünde bir kimlik bunalımı yaratmıştır. Kültür ve kimliğin yüzyılları aşan bir geçmişe sahip olduğu ve geleneksel değerlerden kopmanın zorluğu gözönüne alındığında Batılılaşmanın zorunlu kıldığı hemen her alandaki değişimin doğal bir dirençle karşılaşacağı inkâr edilemez. Bu direnç doğal olarak bir medeniyet krizine yol açacaktır. Tanzimatla başlayan kültür ve kimlik bunalımının Türk romanında çok sık işlendiği görülmektedir. 21. Yüzyıla uzanan Türk edebiyatında bu değişim ve direncin hangi boyutlara eriştiği ancak sistemli bir okuma ve karakterlerin Batılılaşma akımına takındığı tavırla açıklanabilir. İlk dönem romancıları siyah ve beyaz gibi çok net karakterler kurguladığı halde son dönem romanlarında Batı kültürünü özümsemiş; hatta kendi kültürü karşısında “Öteki” konumunda kalmış karakterler de göze çarpmaktadır. Tarihi kökleri Asya’da ve İslam’da olsa bile Türklerin gözü-gönlü hep Batı’da, Batı’ya doğru olmuştur. Batılılaşma bağlamında yaşanan bu değişimin toplumun aynası olan romana değişik boyutlarla yansıması ve farklı izdüşümlerinin olması yadsınamaz. Türk edebiyatında kimlik bunalımı özellikle II. Meşrutiyet sonrası Batılı yaşam standartlarıyla yaşanan çatışmayla belirginlik kazanır. Tanzimat sonrası pozitivizmin de etkisiyle roman ve hikâyelerimizde akılcı, kendine güvenen, zeki, kültürlü, bilgi sahibi.. aydın tipi idealize edilir. Bu aydın tipi ve özenilecek yaşam birçok romanda gerek ana karakterler vasıtasıyla gerekse karakterlerin roman satırları arasına sığdırılmış sözleriyle okuyucuya bir karşılaştırma yapma imkânı sağlar. Romanların bir kısmında İngiltere ve Fransa gibi Batılı şehirlerin mimarisi ve yaşam tarzı, ev tefrişi ve eğlence hayatı sergilenirken, bazılarında görgü kuralları, aşk hayatı, evlilik, ahlâk, iş disiplini... gibi konular okuyucuyu düşünmeye sevk eder. Ziya Gökalp’e göre Türk milleti, Batılılaşmanın ve teknolojik ilerlemenin getirdiği medeniyet değişikliğinde Osmanlı kimliği altında kendi ulusal değerlerini, kültürünü ve kimliğini hep geri plana iten, ihmal eden Türk ulus kimliğinin inşasına ve millî bilincin oluşturulmasına ayırmıştır. Zira Osmanlı toplum yapısında ‘medeniyet’ yozlaşmış, kendi millî kimliğine yabancılaşmış, kozmopolitizmi simgelerken, ‘kültür’ ise daha çok kenarda kalmış tarihsel ve kültürel varlığını muhafaza eden Türk milletinin kimliğinde gizlidir. Batılılaşmanın, modernleşmenin, yenileşmenin imparatorlukta kendisini en fazla gösterdiği saha muhakkak ki yaşama tarzımızda olmuştur. Filhakika hiçbir ölçü, içtimai hayat kadar bir milletin, bir medeniyetin hususiyetlerini aksettiremez. Medeniyet değişmelerinde yahut yeni bir medeniyet teklifiyle karşı karşıya gelmede en kolay nüfuz edebilecek şeyler de yaşama tarzına ait hususlar olmaktadır. Yaşama tarzı dediğimiz şey millî bir üslûp karakteri gösterir. Geçmişten miras kalan değerlerin korunup yaşatılmasında yer yer dirençle karşılaşılması normaldir. Kültürün maddi ve manevi değerlerin bir toplamı değil, sentezi olduğu hatırlanırsa bu sentezin oluşturduğu organik bütün içinde çağdaş bilim ve teknolojinin getirdiği değerlerle ortak bir geçmişten alınan manevi değerlerin etkileşeceği ve aralarında bir denge kuruncaya kadar diyalektik bir mücadeleye gireceği bilimsel bir gerçektir. Tarihi kökleri Asya’da ve İslam’da olsa bile Türklerin gözü-gönlü hep Batı’da, Batı’ya doğru olmuştur. Batılılaşma bağlamında yaşanan bu değişimin toplumun aynası olan romana değişik boyutlarla yansıması ve farklı izdüşümlerinin olması yadsınamaz. Türk edebiyatında kimlik bunalımı özellikle II. Meşrutiyet sonrası Batılı yaşam standartlarıyla yaşanan çatışmayla belirginlik kazanır. Tanzimat sonrası pozitivizmin de etkisiyle roman ve hikâyelerimizde akılcı, kendine güvenen, zeki, kültürlü, bilgi sahibi.. aydın tipi idealize edilir. Bu aydın tipi ve özenilecek yaşam birçok romanda gerek ana karakterler vasıtasıyla ger

Anahtar Kelimeler:

Cultural Alienation and Identity Crisis In Turkish Novels
2015
Dergi:  
Turkish Studies
Yazar:  
Özet:

The West which proved its superiority in every field following the19th century created an identity crisis not only in social life but also in novel genre which is the mirror of social life. Considering the centuries-long history of culture and identity and the challenge of leaving traditional values, it is undeniable that the transition obliged by Westernization within almost every field would encounter a natural resistance. This resistance would lead to a natural civilization crisis. It can be seen that culture and identity crises which started by Tanzimat period are commonly discussed as a subject in Turkish novels. The dimensions that this transition and resistance expanding the 21st century reached in Turkish literature can be explained only through a systematic reading and the attitudes that characters adopted against Westernization movement. Unlike very clear characters like black-and-white fictionalized by the first period novelists, characters who internalize Western culture and even take the position of “Other” against their own culture are encountered in late period novels. Although the historical roots of Turks are from Asia and Islam, they have always had eyes on the West. This transformation towards Westernization has undoubtedly reflections on novel being the mirror of society in different dimensions. Identity crisis in Turkish Literature became evident after the conflict started with Western life styles especially after the Second Constitutionalist Period. With the effect of post-Tanzimat positivism, reasonable, self-confident, intelligent, cultured, well-informed, intellectual characters are idealized in our novels and stories. This intellectual type and desired life enable readers to make a comparison through protagonists and their remarks between lines in many novels. In some novels, architecture of Western cities like England and France and their life styles, home order and recreational life are presented; in others, topics such as etiquette, ethics, love life, marriage, working discipline etc. make readers think. According to Ziya Gökalp, during the civilization change caused by Westernization and technologic progress, Turkish nation tried to build up national identity and national awareness which was ignored and underestimated under Ottoman Empire along with national values, culture and identity. As a matter of fact, "civilization" used to symbolize the cosmopolitism which was corrupted and alienated to national identity within Ottoman society structure; "culture" is hidden within the Turkish identity that protected its historical and cultural entity. The field which westernization presented itself most in the empire was absolutely life style. In fact, no measure can show the features of a nation and civilization as much as social life does. Things that can penetrate most easily before civilization changes or a new civilization proposal can be seen in life style as well. What we call as "life style" shows a national style. It is normal that some resistance can be seen during the protection of old values from the past. Considering the fact that culture is not the total but the synthesis of material and moral values; it is a scientific fact that moral values taken from a mutual past and the values brought by modern science and technology will interact and they will be in a dialectic fight until a balance is set within the organic whole made by this synthesis. As it is known, Turkish people had an Eastern/Muslim identity until the first years of Tanzimat. A life standard determined with mostly sacred rules and traditional customs used to shape the living style of Turkish society. As of Westernization, we have encountered a society which tries to imitate and then applies Western standards in social, political, religious and literary sense. This change which initially started as a wannabe attitude turned into a new form which internalized this new life style in following years. This study focuses on the

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler








Turkish Studies

Alan :   Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 12.054
Atıf : 47.752
Turkish Studies