User Guide
Why can I only view 3 results?
You can also view all results when you are connected from the network of member institutions only. For non-member institutions, we are opening a 1-month free trial version if institution officials apply.
So many results that aren't mine?
References in many bibliographies are sometimes referred to as "Surname, I", so the citations of academics whose Surname and initials are the same may occasionally interfere. This problem is often the case with citation indexes all over the world.
How can I see only citations to my article?
After searching the name of your article, you can see the references to the article you selected as soon as you click on the details section.
  Citation Number 1
 Views 143
 Downloands 48
Mezhep İçi Tercih Açısından Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye
2018
Journal:  
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi
Author:  
Abstract:

Hanefî mezhebindeki mezhep içi ihtilaflar dikkat çekici niteliktedir. Bu ihtilaflar, hukûkî emniyet ve istikrar açısından risk oluşturmakta ve ayrıca mukallid kadı ve müftîlerin işini de güçleştirmektedir. Tarihi süreçte bu sorunu gidermek amacıyla muhtasar ve fetva kitapları gibi farklı telif türleri; esahh-ı akvâl ve maʻrûzât gibi uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu sorunu gidermeye yönelik uygulamalarınson örneği kanunlaştırma faaliyetidir. Bu makalenin konusu fıkha dayalı kanunlaştırmanın ilk ürünü olan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye ile mezhep içi tercih arasındaki ilişkidir. Bu ilişkiyi tasvîr etmek amacıyla Mecelleʼnin tedvin edilmesinin hedeflerinden birinin mezhep içi tercih ihtiyacını gidermek olduğu kısaca vurgulanmış ve sonrasında Mecelleʼnin esbâb-ı mûcibelerinin işlevi ve muhtevası, mezhep içi tercih açısında tahlil edilmiş, Mecelle Komisyonunun tercihlerine yapılan müdahaleler üzerinde durulmuştur. Mecelle mezhep içi tercih ürünü bir metin olup onun muhtevasını mezhep içi tercih açısından tahlil etmek oldukça önemlidir. Bu sebeple Mecelleʼde mezhep içi tercihlerde nasıl bir metot izlendiğini ve mezhep içi tercihin farklı yönlerini tespit etmek amacıyla Mecelleʼnin satım akdiyle ilgili bölümü Kitabüʼl-Büyûʻ incelenmiştir. Özet: İctihad hürriyeti ve hukûkî zenginlik açısından oldukça önemli olan Hanefi mezhebindeki mezhep içi ihtilaflar, hukûkî istikrar ve emniyeti tehdit etme potansiyeli taşımakta ve ayrıca ihtilaflı meselelerde hüküm veya fetva verecek fakihlerin işini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle mezhep içerisindeki ihtilaflı meselelerde râcih görüşü tespit etmek, diğer bir ifadeyle mezhep içi tercih, zorunlu bir ihtiyaçtır. Mezhep içi tercih, “muayyen bir mesele ile ilgili mezhepteki muhtelif kavil veya rivayetlerden daha ağır basanı, üstün olanı belirlemek” şeklinde tarif edilebilir. Tarihi süreçte bu ihtiyacı karşılamak için muhtasar ve fetva kitapları gibi farklı telif türleri; esahh-ı akvâl ve maʻrûzât gibi farklı uygulamalar ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyacı gidermeyi hedefleyen uygulamalardan biri de Osmanlı Devleti’nin son dönemindeki kanunlaştırmalardır.  Fıkha dayalı kanunlaştırmanın ilk örneği olan Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye ile mezhep içi tercih arasındaki ilişki ve bu bağlamda Mecelle hazırlanırken, mezhep içi tercihte nasıl bir usûl izlendiği; râcih görüşe ne oranda uyulduğu; Mecelleʼde yer alan râcih görüşe aykırı kanun maddeleri ve bunların gerekçeleri; ihtilaflı bütün konularda düzenleneme yapılıp yapılmadığı ve râcih görüşleri belirleme ihtiyacının ne kadar giderildiği, incelenmesi gereken konulardır. Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye gibi bir kanun metnine ihtiyaç duyulmasının temel nedenlerinden birisi, Hanefî mezhebinde mezhep içi ihtilafların çokluğudur. Buna bağlı olarak Mecelleʼnin hedefi râcih görüşler içeren oluşan bir kanun hazırlamaktır. Mecelle’nin esbâb-ı mûcibeleri mezhep içi tercih açısından incelendiğinde, esbâb-ı mûcibelerin iki temel işlevi olduğu görülür. Bunlardan ilki, kanunun büyük oranda mezhepteki râcih görüşlere uygun olarak hazırlandığını vurgulamaktır. Öyle ki, Mecelle’nin ilk on kitabının esbâb-ı mûcibelerinde bu husus mutlaka ifade edilmektedir. Esbâb-ı mûcibelerin diğer işlevi ise niçin bazı maddelerde râcih görüşe riayet edilmediğini gerekçelendirmektir. Esbâb-ı mûcibelerde on iki maddenin râcih olmayan görüş doğrultusunda hazırlandığı belirtilmektedir. Mecelleʼnin 1851 maddeden oluştuğu göz önünde tutulduğunda Mecelleʼnin muhtevasında râcih görüşlerin ne kadar etkili olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Esasen devrin özelliği de bunu zorunlu kılmaktadır. Zira Kitâbüʼl-Havâlenin 692. maddesinde Züferʼin (ö. 158/775) râcih olmayan görüşünün tercih edilmesi, başta Şeyhülislam Hasan Fehmi Efendi (ö. 1298/1881) olmak üzere bazı çevrelerin tepkisine neden olmuş ve bu sebeple Ahmet Cevdet Paşa (ö. 1895) Divân-ı Ahkâm-ı Adliyye nâzırlığından ve Mecelle Komisyonu başkanlığından azledilmiştir. Râcih görüşe aykırı maddelerin esbâb-ı mûcibeleri incelendiğinde, bu yöndeki tercihlerde maslahat ve örfün belirleyici olduğu görülmektedir. Ayrıca bazı fakihlerin tercihlerinin de bir tercih sebebi olarak zikredildiği görülmektedir. Hanefi kaynaklardasık karşılaşılan tercih sebebi naslara uygunluktur. Buna karşın Mecelleʼde sefîhin hacri konusu dışında, naslara uygunluğun bir tercih sebebi olarak işletilmemesi dikkat çekicidir. Mecelle Komisyonunun bazı tercihlerine diğer kurumlarca müdahale edilmiştir. Komisyonca hazırlanan kitaplar hem Meclis-i Vükelâ hem de Meşîhat tarafından incelenmiş ve bu esnada bazı tashihlere konu olmuştur. İşte râcih olmayan görüş esas alınarak hazırlanan iki maddeye Meclis-i Vükelâ tarafından müdahale edilmiştir. Bunların birincisi hakk-ı mürur (geçit hakkı) ve hakk-ı şirbin (su alma hakkı) müstakil olarak satımının cevazını savunan Belh Meşâyihinin görüşü doğrultusunda yazılan 216. madde, ikincisi ise ecîr-i müşterekin tazmin sorumluluğunu düzenleyen 611. maddedir. Mecelle’nin ilk vehacimli kitabı olan Kitâbüʼl-Büyûʻun muhtevası mezhep içi tercih açısından incelendiğinde, ihtilaflı konularda genelde mezhepteki râcih görüşün esas alındığı görülmektedir. Kitâbüʼl-Büyûʻun esbâb-ı mûcibesinde, dört meselenin râcih olmayan görüş esas alınarak hazırlandığı ifade edilmekte ve bu tercihler örf ve maslahatla gerekçelendirilmektedir. Ancak Kitâbüʼl-Büyûʻdaki râcih görüşe aykırı maddeler bunlarla sınırlı değildir. Bizim araştırmamıza göre bunlara ilaveten üç madde daha râcih olmayan görüş tercih edilerek hazırlanmıştır. Bunlar beyʻ biʼl-vefânın menkullerde cevazına dair 118. madde, gabn-i fâhişin tanımı hakkındaki 165. madde ve şart muhayyerliğinin hükmü ile ilgili 309. maddedir. Bu üç madde, Mecelleʼdeki râcih görüşe aykırı düzenlemelerin sadece esbâb-ı mûcibelerde açıklananlardan ibaret olmadığını göstermektedir ve bu durum Mecelle hazırlanırken izlenen usûle aykırıdır. Hanefi mezhebindeki bazı ihtilaflı meselelerde hangi görüşün râcih olduğu konusunda tercih ehli fakihler ihtilaf etmişlerdir. Bu meselelerde Mecelleʼde düzenleme yapılırken nasıl bir yol izlendiği açıklanmamıştır. Bu meseleler incelendiğinde çoğunluk tarafından tercih edilme, kolaylığı temin etme ve bazı fakihler tarafından tercih edilme gibi hususların etkili olduğu söylenebilir. Mecelleʼdeki tercihler sadece şerʻî hükümler arasında gerçekleşmemiştir. Buna ilaveten tanımlar ve tanımlarda yer alan kayıtlar da tercihe konu olmuştur. Bu kapsamda Kitâbüʼl-Büyûʻdaki beyʻ akdi, mevkûf akid ve gabn-i fâhişin tanımına ilişkin tercihler örnek olarak zikredilebilir. Hanefi mezhebin içerisindeki ihtilaflı bazı meseleler Mecelleʼde düzenlenmemiştir. İhtilaflı meselelerin çokluğu ve dolayısıyla bütün bunları kapsayan bir kanun hazırlamanın zorluğu dikkate alındığında bu durum doğaldır. Ayrıca bu meselelerden bazıları sık gerçekleşmediği ve lüzumlu görülmediği için Mecelleʼde düzenlenmemiş olabilir. Ancak düzenleme yapılmayan ihtilaflı meselelerin tamamını bu sebeplerle izah etmek mümkün değildir. Zira yasal düzenleme yapılmayan ihtilaflı meselelerin bazıları temel, görece önemli meselelerdir ve muhtasarlarda yer almaktadır. Bu durum Mecelle hazırlanırken, ihtilaflı bazı meselelerde tercih yapmak yerine bu meselelere ilişkin düzenleme yapmama metodunun benimsendiğini göstermektedir. İhtilaftan ârî bir kanun metni oluşturmanın bir yolu olarak da bu usûlün benimsendiği söylenebilir. Böylece bu meselelerde râcih görüşü tespit etme işi hâkimlere bırakılmıştır. Bu durum Mecelleʼnin hedefi olan râcih görüşleri tespit etme ihtiyacını gidermeye uygunluk arz etmemektedir. Ancak bu durum bütün meseleleri kuşatan bir kanun yapmanın güçlüğünün bir sonucudur.

Keywords:

Citation Owners
Attention!
To view citations of publications, you must access Sobiad from a Member University Network. You can contact the Library and Documentation Department for our institution to become a member of Sobiad.
Off-Campus Access
If you are affiliated with a Sobiad Subscriber organization, you can use Login Panel for external access. You can easily sign up and log in with your corporate e-mail address.
Similar Articles








Cumhuriyet İlahiyat Dergisi

Field :   İlahiyat

Journal Type :   Uluslararası

Metrics
Article : 1.205
Cite : 2.516
© 2015-2024 Sobiad Citation Index