Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 4
 Görüntüleme 83
 İndirme 28
Geleneksel ve Modern Kıskacında Annelik: 19. Yüzyıl Türk Romanında Aile Dinamiklerinin Anne Aleyhine Dönüşümü
2018
Dergi:  
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Yazar:  
Özet:

Tanzimat’la başlayan yenileşme hareketleri, Osmanlı’da pek çok toplumsal değerin dönüşümünü beraberinde getirir. Bu dönüşümün etkilediği unsurların başında geleneğin taşıyıcısı olan ‘aile’ gelir. Osmanlı modernleşmesinin kadın üzerinden okunması, kadının aile içindeki rolleriyle öne çıkarılması bağlamında 19. yüzyıl Türk romanında aileyi başat konulardan biri yaparken, anneliğin özellikle ‘eğitim’ meselesi üzerinden baskılanması sonucunu yaratır. Kadına yüklenenönemli sorumluluk, annelik ve çocuk yetiştirmektir. Kadının bu kutsal sorumlulukları lâyıkıyla yerine getirip getiremediği dönemin üzerindeçok tartışılan meselelerindendir. Otoriter ‘baba’ figürü dolayısıyla geri planda bırakılan anne, diğer yandan gelenekselin kıskacında dadıların, çocuğun eğitiminde yetersiz görülmesi dolayısıyla ise modernin kıskacında yabancı hocaların baskın rolüyle karşı karşıya kalır.  Bu çerçevede ilk Türk romanı olarak kabul ettiğimiz Taaşşuk-ı Tal’at ve Fitnat  (1872) babanın yokluğunda onun otoriter rolünü üstlenemeyen anne modelinin bu gücü dadıya bırakışını örnekler. Araba Sevdası (1876) ve Bahtiyarlık (1885) romanlarında ise modernleşme kaygısının bir sonucu olan yabancı hocaların anne-çocuk ilişkisinde annelerin çok daha önüne geçtiği görülür. Üstelik Recaizâde Mahmut Ekrem’in romanında anne, pek çok sorumluluğu yardımcılarla bilhassa da dadıyla paylaşması dolayısıyla oğluyla oldukça mesafeli bir ilişkiye sahiptir. Sonuç olarak annelik, hem geleneksel hem de modernin kıskacında baskılanmaktadır. Her hâlükârda anneliğin geri plana sevk edildiği, annenin yerini dolduran birilerinin olduğu görülür. Söz konusu romanlardaki anne motiflerinin edilgenliği, otoritesizliği dikkat çeker. Neticede anne olmanın ötesinde kadın, roman kurgusu içinde önemli öteki olarak resmedilmeye devam eder. Osmanlı toplumunda annelik, bireysel olanla toplumsal olanın iç içe geçtiği önemli sosyolojik yansımalar taşıyan bir olgudur. Bu çalışmada sözü edilen romanlardaki anne-çocuk-dadı-yabancı hoca karakterleri üzerinden Tanzimat’la başlayan yenileşme hareketlerinin somut edebî ürünleri olan 19. yüzyıl Türk romanında annenin konumunu sosyolojik çıkarımlarla sorgulamak hedeflenmektedir.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler




Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi

Alan :   Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 406
Atıf : 1.019
2023 Impact/Etki : 0.138
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi