XVI. yüzyılda Osmanlı toplumsal hayatında en etkili tarikatlarından biri Halvetilikti. Halvetiler sahip oldukları bu gücü devlet idarecilerinin desteğine borçluydu. Bu sayede payitaht İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde yaygın bir tekke ağına sahip olmuşlardı. Halveti tekkeleri çoğunlukla devlet adamları tarafından inşa edilmiş irili ufaklı külliyelerin içerisindeydi. Söz konusu tekkeler mensup oldukları külliyelerin diğer birimleriyle irtibat ve etkileşim halindeydi. Cami, mescid, darülhadis, medrese, imaret, hamam gibi yapılarla tekkeler arasında gerek mekan, gerekse personel açısından ortaklıklar mevcuttu. Tekke mensupları kimi zaman külliyenin diğer birimlerinde görev alabiliyor; zikir, tevhid, sema gibi tasavvufi ritüelleri icra ederken diğer birimlere ait mekanları kullanabiliyor; kimi zamanda diğer birimlerin çeşitli imkanlarından faydalanabiliyordu. Bütün bunlar Halvetiliğe mensup kişilerin geniş toplumsal kesimlerle irtibat kurmasını sağladığı gibi, tarikatın etkisini azami seviyeye çıkarıyordu. Bu durum başlangıçtan itibaren tekke banilerinin arzu ettiği ve bilinçli olarak alt yapısını hazırladığı bir sürecin neticesiydi.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|