Soğuk Savaş'tan sonra, Medeniyetler Çatışması tezi, Batı ile Müslümanlar arasındaki çatışmayı savunmuştur. Samuel Huntington, İslam ile Batı arasındaki çatışmayı meşrulaştırmada ve desteklemede etkili olmuştur. Bu teoriye göre çatışmalar ideolojiler ve devletler arasında değil, kültürel ve dini nedenlerden kaynaklanacaktır. Özellikle Batı ve İslam medeniyetleri arasında çatışmalara sahne olacaklardır. Ulus-devletler küresel sistemin ana aktörleri olmaya devam etseler de, geleneksel egemenlik yapıları aşınacak ve temel işlevlerini medeniyet çatısı altında sürdürecektir. Bu teori tartışılırken istatistikler, Soğuk Savaş sonrası batı ülkelerinde üyeleri sürekli artan Müslümanlara karşı İslamofobi adı verilen sosyal, kültürel, ekonomik ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün geliştirildiğini ortaya koymaktadır. Bu makale, Said Nursi'nin Risale-i Nur külliyatında “Avrupa Medeniyeti” ile ilgili iddiaların teoloji, tarih, ekonomi ve siyaset alanlarında multidisipliner bir yaklaşımla Avrupa'da yükselen İslamofobi ile Medeniyetler Çatışması tezi arasındaki ilişkiyi incelemektedir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|