Atıf Sayısı
3
Görüntüleme
74
İndirme
25
Âhâd haberin bilgi ve amelî değeri, fıkıh usulünün temel tartışma konularından birini oluşturmaktadır. Mahiyeti itibariyle zan ifade ettiğinden âhâd haberin bilgi kaynağı olmadığı, fakat amelî açıdan bağlayıcı olduğu hususunda hâkim bir kanaat bulunmaktadır. Âhâd haberi amelî açıdan bağlayıcı bulan usûlcüler de bunun meşruiyet dayanağı ve kabul kriterleri konusunda faklı kanaatler ortaya koymuştur. Kimi usûlcüler, meşruiyeti akla dayandırırken; kimisi nakle dayandırmıştır. Yine bazısı sıhhat kriteri olarak isnâdı merkeze alırken; bazısı âhâd haberin umûmu’l-belvâ bir konuda olmamasını, kıyasa uygunluğunu, Kur’ân’a arz edilmesini ve râvînin kendi rivâyetine bağlılığını esas almaktadır. Ebû İshâk eş-Şîrâzî, Şâfi‘î geleneğinde İmâm Şâfi‘îden sonra âhâd haber teorisini cedel/münazara yöntemi ile geniş bir perspektifte ele alan ve başarılı bir biçimde işleyen ilk usûlcülerdendir. Şîrâzî’nin temel kriterler bağlamında âhâd habere yaklaşımı, İmâm Şâfi‘î’nin yaklaşımı ile örtüşmektedir. Ancak o, konuyu daha sistematik bir biçimde ele almış ve diğer teorisyenlerin konuyla ilgili görüşlerini de kritize ederek Şâfi‘î geleneğine önemli katkı sağlamıştır. Bu çalışmada, Şîrâzî’nin usûl anlayışında âhâd haberin bilgi ve amelî değeri üzerinde durulacak, ayrıca haberin kabul edildiği ve reddedildiği durumlar incelenmeye çalışılacaktır.
The knowledge and the value of the knowledge is one of the main issues of the philosophy of the philosophy. The judge is not the source of knowledge, but the judge is the source of knowledge, and the judge is the source of knowledge. Those who have the knowledge of the Qur’an and the knowledge of the Qur’an and the knowledge of the Qur’an and the knowledge of the Qur’an and the knowledge of the Qur’an and the knowledge of the Qur’an. And some of them, when they are in the midst of their minds, are in the midst of their minds, and some are in the midst of their minds. And, when they are in the midst, they are in the midst; when they are in the midst, they are in the midst; when they are in the midst, they are in the midst; when they are in the midst, they are in the midst; when they are in the midst, they are in the midst; when they are in the midst, they are in the midst; when they are in the midst, they are in the midst; when they are in the midst, they are in the midst. Isaiah was the first one to give the knowledge of the Qur’an, and the first one to give the knowledge of the Qur’an, and the first one to give the knowledge of the Qur’an, and the first one to give the knowledge of the Qur’an. It is the knowledge of the knowledge of the knowledge of the knowledge of the knowledge of the knowledge of the knowledge of the knowledge. However, he addressed the subject more systematically and contributed significantly to the Shafi tradition by criticizing the opinions of other theorists on the subject. In this study, the knowledge of the Qur’an will be focused on the knowledge and the practical value of the Qur’an, and the circumstances in which the Qur’an is accepted and rejected will be examined.
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
