Atıf Sayısı
2
Görüntüleme
34
İndirme
3
Edebiyat tarihi, edebi üretimler kadar bu üretimler üzerine yapılan yorum, teori ve eleştiri gibi değerlendirmelerin de tarihidir. Estetik objeyi esas alan bu değerlendirmeler, edebiyatın kendisi kadar eskidir. Aristoteles’in Poetika’sı bu bağlamda ele alınabilecek ilk ciddi ve sistemli girişimdir. Günümüzde ise poetika kavramı, bir şairin kendi şiir sanatı üzerine kaleme aldığı metinlerin karşılığı olarak kullanılır. Edebiyatın, devrin zihniyeti tarafından şekillendirildiği ve tarihin gömlek değiştirdiği dönemlerde sosyal bir mahiyet kazandığı bilinen bir durumdur. Mehmet Akif Ersoy, Abdülhamit yönetiminin siyasal atmosferinin ardından İkinci Meşrutiyet’in getirdiği atmosferi de yaşamış, art arda patlak veren savaşlarda her geçen gün daha da ufalanan devletin inkıraz çağına tanıklık etmiştir. Bilindiği üzere devrin sosyal-siyasi değişimleri ve düşünsel dönüşümleri, poetik söylemlerin art alanını belirler. Tarih, hâlden hâle evrilerek devam ettiği gibi tarihin şekillendirdiği insan da benzer bir değişim süreci yaşar. Bundan dolayı herhangi bir şairin poetik söylemi, sanatsal üretimi devam ettiği sürece mecra değiştirebilir. Akif’in, Safahat’ına almadığı ilk dönem şiirleri, başka bir poetik algının ürünleridir. Aşina bir ifade ile söylenecek olursa şair, şiir devrinde yazdıklarını şuur devrinde susturmayı tercih etmiştir. Mehmet Akif; yaşamı, düşünce dünyası ve sanat algısı arasında anlamlı bir paralelliği gözeten ender isimlerden biridir. Bu paralellik göz önüne alındığında, Akif’in poetik söylemine dair bütünlüklü bir bakış açısı geliştirme gerekliliği ortaya çıkar. Bu çalışmada Akif’in poetik nitelikli mensur ve manzum metinleri incelenerek onun poetik söylemi belirlendi. İnceleme sonucunda, Akif’in poetik söyleminde, sanat endişesinin öncelik olmadığı, kültür ve medeniyet tasavvuru üzerine inşa edilmiş olan bu söylemin, toplumsal terakki ve tekâmül süreçlerini esas aldığı görüldü.
Literary history is the history of the reviews, theory and criticism of these productions as well as literary productions. These assessments based on the aesthetic object are as old as the literature itself. Aristotle’s Poetry is the first serious and systematic attempt to be addressed in this context. Nowadays, the concept of poetry is used as a repayment for the texts a poet receives on his own poetry art. It is a known state in which literature was shaped by the mentality of the revolution, and in the periods in which history changed the shirt, it gained a social character. Mehmet Akif Ersoy has also lived the atmosphere brought by the Second Legacy after the political atmosphere of the Abdülhamit administration, and has witnessed the age of the state, which is increasingly weakened every day in the wars that explode. As it is known, the social-political changes of the revolution and the mental transformations determine the art field of poetic speeches. As history continues to evolve, the human being formed by history also experiences a process of change. Therefore, any poet’s poetic speech can change the mecra as long as the artistic production continues. The first period poems that Akif did not take to Safahat are the products of another poetic perception. If it was to be said with a phrase, the poet preferred to silence what he wrote in the poetry era. Mehmet Akif is one of the rare names that observes a meaningful parallel between life, the world of thought and art perception. Given this parallelity, there is the need to develop a comprehensive view of Akif’s poetic speech. In this study, Akif’s poetic qualifications and manuscripts were studied and determined by his poetic speech. As a result of the review, Akif’s poetic speech found that art concerns were not a priority, this speech, which was built on the culture and civilization design, was based on the processes of social trace and mutuality.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
