Bu makalede, İslâmî cezalar kamu-hukuku özel-hukuk ayrımı açısından incelenmektedir. Erken dönemlerde suçlu ile mağdur arasında bir ilişki olarak algılanan cezalandırma olgusunun, zamanla devleti de ilgilendiren bir meseleye dönüşmesi, hukuk tarihinde kamu hukuku-özel hukuk ayrımını ortaya çıkarmıştır. Makale öncelikle cezalandırmanın kamu adına devlete tanınan bir hak olarak kabul görmesinin tarihi gelişimine dair bilgi vermekte ve ardından suçun her halükarda kamu düzenine karşı işlenmiş olarak kabul edilmesi sebebiyle, cezalandırma hakkının devlete ait olduğu şeklindeki anlayış, İslam ceza nazariyesi ile karşılaştırılmaktadır. Buna göre işlenen suç, aynı zamanda kamu düzenine yönelik bir ihlal olarak değerlendirilmiş ve cezalandırmada mağdur kadar devletin de hak sahibi olması gerektiği ileri sürülmüştür. İslam Ceza Hukukunun genel sistematiği ve işleyiş biçimine yakından bakıldığında, bu ayrımın yansımalarını özellikle Allah hakkı (ḥuḳūḳullāh) ve kişisel haklar (ḥuḳūḳu’l- ibād) ayrımında gözlemlemek mümkündür. Bu makalede İslâmî cezalar kamu hukuku-özel-hukuk ayrımı açısından ele alınmakta, hayata ve vücut bütünlüğüne karşı işlenen suçlar ile had ve ta‘zîr cezaları bağlamında; af, uzlaşma, (sulh) ceza belirleme hak ve yetkisi tartışma konusu yapılmaktadır
Field : İlahiyat
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|