Türk-İslam edebiyatı geleneği içerisinde önemli bir edebî tür olan kırk hadisler, ilkin II. asırda Arap edebiyatında mensur olarak karşımıza çıkmaktadır. Zaman içerisinde Farsların İslamiyet’i kabul etmesiyle beraber Fars edebiyatı sahasında mensur, manzum ve mensur manzum olarak kırk hadislerin yazıldığını görmek mümkündür. XIV. Asırda Türk-İslam edebiyatı sahasında örneklerini gördüğümüz kırk hadislerin ilki Mahmud Ali tarafından yazılan Nehcü’l-ferâdis’dir. İranlı ünlü âlim ve edip Molla Abdurrahman Câmî’nin Farsça olarak kaleme aldığı Çihl Hadis eserinin Ali Şir Nevâ’î tarafından XV. Asırda Türkçeye tercüme edilmesi bu yüzyıldan itibaren günümüze değin kırk hadis tarzında edebiyatımızda mensur, manzum ve mensur-manzum yüzlerce eserin yazılmasına olanak sağlamıştır. Hz. Muhammed’den mervî “Ümmetim için din emirlerine dair kırk hadis ezberleyeni, Allah kıyamet günü fakih ve âlim olarak diriltir.” Hadisinden hareketle oluşan bu kabil eserler kimi zaman mesnevi nazım şekliyle, kimi zaman kıta nazım şekliyle bazen de beyit nazım birimiyle tercüme ve telif olarak edebiyatımızda karşılık bulmuşlardır. Türk şiirinin çığır açıcılarından olan Nevâyî’nin, açmış olduğu bu yoldan Fuzûlî, Usûlî, Nev’î, Hakânî ve Nâbî gibi Türk şiirinin her biri kendi sahasında ekol sahibi olan müelliflerimiz kırk hadis tarzında eserler kaleme almışlardır. Dünden bugüne kırk hadisler üzerine kitap, tez ve makaleler yazılmış, türe ait örnekler ortaya konulmuş böylece bu yeni çalışmalarla edebiyatımızda kırk hadis literatürünün zenginliği ortaya konulmuştur. Edebiyatta şair ve yazarları tanıma ve onlarla ilgili değerlendirmede bulunmak için ortaya koydukları eserler oldukça önemlidir. Diğer bir deyişle eserlerini inceleyebildiğimiz oranda onları tanımış oluruz. Eserini ele aldığımızın şairin adı ve kimliği ile alakalı eserde herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Eserde zikredilen 1586-87 tarihi ve Sultan Murad ismi şairimizin yaşadığı dönemle alakalı bazı ipuçları sunmaktadır. Bu bilgilerden hareketle şairimiz XVI. Yüzyılın son yarısı ile XVII. Yüzyılın ilk yarısında yaşadığını söylemek mümkündür. Eserin tespit edilen tek nüshası Amasya Yazma Eserler Kütüphanesinde yer almaktadır. Eserin baş kısmında 80 beyitlik bir mesnevi yer almaktadır. Ardından hadislerin Arapçası ve onların kıta nazım şekliyle Türkçeye çevirisi yer almaktadır. Eserin son kısmında 16 beyitlik bir münacaat ve yine 16 beyitlik bir naat yer almaktadır. Çalışmada ilgili kırk hadis tercümesinin transkripsiyonlu metninin yanı sıra bu metnin içeriği hakkında bilgi verilmektedir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|