Özet:

Locke, Tocqueville ve Mill gibi klasik liberaller anayasal demokrasiye meşruluk sağlayacı argümanlar geliştirmişler ve oy hakkının genişlemesini savunmuşlardır. Demokrasinin yoğun eleştiri aldığı dönemlerde klasik liberaller demokrasiyi eleştirmenlerine karşı savunmuşlardır. Ancak kamu tercihi teorisi ile birlikte demokrasinin temel kabulleri liberal gelenek içinde sert bir şekilde eleştirilmeye başlanmıştır. Özellikle demokratik rejimlerin halkın rızasını alamadığı ve seçmenlerin siyasal konularda cahil olduğu gibi eleştiriler kamu tercihi teorisyenlerinin sıklıkla dile getirdiği problemler arasında yer alır. Caplan ve Brennan gibi kamu tercihci liberteryenler ise demokratik yönetime çok daha ciddi sınırlamalar getirmeyi önererek, bilgili bir azınlığın yönetmesi gerektiğini iddia etmektedirler. Bu durum liberal gelenekte siyasal haklar ile sivil haklar arasındaki bağı kopartmakta ve liberalizm içinde radikal bir öneriye dönüşmektedir. Bu makalede, liberal gelenekteki bu farklılaşmanın nedenleri belirtilerek, Caplan ve Brennan’ın iddiaları eleştirilecektir.

Anahtar Kelimeler: