İslam’ın VII. asırda Orta Asya’ya girmeye başlaması, bölgede siyasi, askeri, ekonomik, sosyokültürel, etnik ve dini çok yönlü değişimlerin yaşanmasına sebep oldu. Özellikle diğer din mensuplarının fetihler karşısındaki tavırları, tercih ettikleri yeni sosyal düzen içerisindeki konumları, aynı zamanda bölgede hakimiyeti ele alan yeni sistemin siyasi ve askeri politikaları yanında dini yaklaşımları söz konusu farklı inanç gruplarının bölgedeki kaderine tesir eden etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Fetihler akabinde bölgede tesis edilen müslüman idaresi, şehrin/bölgenin sulh veya savaş yoluyla fethedilmesine bağlı olarak farklı uygulamalara tabi tuttular. Bu, aynı zamanda bağlı oldukları din olan islamın hukuki bir gerekliliği idi. Bazı istisnalar dışında genel olarak fethedilen topraklar üzerindeki halkın dini inançlarına dair herhangi bir müdahale olmamış, sadece mali anlamda haraç ve cizye ödemekle mükellef tutulmuşlardır. Buna ilave olarak, sulh yoluyla itaat altına alınan yerlerde halkın sahip olduğu mal, mülk, ticari haklar ve menfaatler kendilerinde bırakılmış, dini ve mezhebi kisve altında yönetime isyan hareketlerine karışanlar dışında, ibadethanelerine dokunulmamış ve misyonerlik yapmalarına engel olunmamıştır. Çalışmada, ana kaynaklara ulaşarak Nasturilerin tarihini tespit etme gibi bir gaye güdülmemektedir. Bu bağlamda, çalışma kapsamında yukarıda bahsettiğimiz etkileri de görmemize yardım edeceğini düşündüğümüz, Nasturîlik’in İslam’ın bölgeye girdiği yüzyıllardaki durumu, fetihler karşısındaki konumu, yeni düzen içerisindeki yeri ve tarihi gelişimi hakkında birtakım tespitlere yer verilecektir.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|