Bu araştırmada, Kıbrıs’ta çözümle ilgili olarak ortaya çıkan Gali (1992) ve Annan (2004) planlarının temel özellikleri ele alınmıştır. Buradan hareketle araştırmanın temel amacı, Kıbrıs’ta taraflar arasında cereyan eden görüşmelerde Gali ve Annan planlarının ortaya koyduğu temel özelliklerinin neler olduğu, tarafları nasıl etkilediği veya uygulama basamaklarının nasıl olacağı incelenmiştir. BM’nin 1959 Zürih ve Londra Antlaşmalarından sonra Kıbrıs’a bakış açısıyla, toplumlararası çatışmaların başlamasından sonraki bakışı bir değildir. Bundan böyle BM, meseleye müdahil olmak zorunda kalmıştır. 1992 yılından sonraysa Kıbrıs’taki taraflar, toplumlararası görüşme stratejisinde birtakım değişiklikler yapmışlardır. Türk tarafı, Kıbrıs meselesinin uluslararası forumlara götürülmeksizin Ankara ve Atina’nın desteğinde ve toplumlararası görüşmeler yoluyla çözümlenmesini istemiştir. Rumlarsa toplumlararası görüşmelerin kesilmesinden ve Kıbrıs meselesinin uluslararası forumlara taşınmasından yana olmuşlardır. Böylece toplumlararası görüşmelerin tabiî süreci, BM’den ziyade, AB nezdinde gelişmeye başlamıştır. Buna karşın anayasa, toprak, siyasal statü, egemenlik, mülkiyet, self-determinasyon ve garantiler ile ilgili ‘bir bütün olan Kıbrıs meselesinin, ‘mini paketlerle’ çözülemeyeceği anlaşılmıştır. Bundan hareketle Kıbrıs’ta gerçekçi olmayan çözüm önerilerinden, baskılardan ve buna dayalı mini paket yöntemlerinden, özellikle uzak durmak gerekecektir. Bununla ilgili olarak Kuruluş Anlaşması’nda ve Kapsamlı Çerçeve Anlaşması’nın diğer bölümlerinde belirtilen hükümler, Kıbrıs’ta kurulması düşünülen barışın esasını oluşturmaktadır. Dolayısıyla sorunun bütün yönlerini kapsayan ve özenle hazırlanan çerçeve, ilk bakışta karışık gibi olsa da üzerinde her iki tarafın mutabık kalması hâlinde, Kıbrıs’ta kalıcı bir barışın sağlanması mümkün olacaktır. Ancak her hususta anlaşılmadıkça, özellikle peyderpey uygulamaya gitmek, Türk tarafının siyasal pozisyonunda erozyona neden olacağı için dikkatli olunmalıdır. Rum tarafının, Kıbrıs meselesini bir ‘ödünler sistemi’ olarak görmesi ve bu sistemin temel taşlarından başlıcalarını yerinden çekip çıkarması, Kıbrıs’a kalıcı bir barışı getirmeyecektir. Bu gerçekten hareketle araştırma, iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Gali Fikirler Dizisi’nin, ikinci ve son bölümde ise Annan Planı’nın temel özellikleri ele alınmıştır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|