Türk edebiyatında Tanzimat, bir kırılma dönemidir bu dönemde ortaya çıkan edebiyata “kırılma edebiyatı” denebilir. Bu dönemle başlayan birtakım yenilikler, Servet- i Fünun sanatçılarında olgunluk seviyesine erişir. Yenileşmeye, sadece Türk edebiyatına yeni türlerin girmesi veya var olan türlerin değişime uğraması olarak bakmak meseleyi hafife almaktır. Yenileşmeyle birlikte, Osmanlı aydın ve sanatçısının varlığa bakış açısı da değişir. Yeni tür ve kavramlarla tanıştığımız andan itibaren, var olan metafizik algılama biçimi, yerini akıl’a ve duyular’a terk eder. Akıl ve duyu ise, pozitivizmin temel unsurlarıdır. Pozitivist anlayış, gerek sanat teorisini ve gerekse pratik sanat eserlerini metafiziğin olmadığı bir alanda ikame etmiştir. Servet-i Fünun edebiyatı, esas itibariyle realiteden kaçış ve hayale sığınma temaları etrafında değerlendirilir. Bu ise, görünüşte, onları pozitivizmin dışında bir yerde konumlar. Oysa, bu dönem şiirinin temel yapısına bakıldığında şiiri şekillendiren damarın akıl ve duyular olduğu görülecektir. Bu ise, Servet-i Fünun şiirinin kalkış noktasının pozitivizm olduğunu düşündürür. Roman alanında da pozitivist bir yaklaşıma sahip olan Servet-i Fünun sanatçıları, kurguyu bir satranç oyunu, kişilere yön veren temel yapıyı da bir deney düzeneği gibi görmüşlerdir. Romanlarda kişiler, muayyen bir genetik koda göre hareket eder. Romanlarda mekân, geniş mekânlardan dar mekanlara indirgenmiştir. Satranç tahtasına benzeyen bu yapıda, olay örgüsünde aksiyon hemen en aza indirgenerek kişilere yön veren saikler odağa alınmıştır. Bu yazıda servet-i Fünun edebiyatında pozitivizm ele alınacaktır. Bir bakıma satranç oyununa benzetilen bu sanatsal üretim tarzı, Servet-i Fünun edebiyatının varlık algısıyla da yakından ilintilidir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|