Dünyada yoksullar kervanına katılan kişilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Göstergeler Dünya nüfusunun %20-25'nin yoksul olduğuna işaret etmektedir. Yoksulluk mutlak ve göreli olmak üzere iki biçimde tanımlanmaktadır. Mutlak yoksullartemel ihtiyaçlarını bile karşılayacak gelir düzeyinden yoksunken, göreli yoksullar da toplumsal ihtiyaçların» karşılamakta zorlanmaktadırlar. Birleşmiş Milletlerin "Çevre ve Kalkınma" (1992), "Nüfus ve Kalkınma" (1994), "Dördüncü Dünya Kadın Konferansı" (1995), "HABİTAT" (1995), "Dünya Kalkınma Zirvesi" (1996), Rio+ 5 (1997), Pekin+5 (2000) ve "Dünya Sürdürülebilir Kalkınma" (2002) Konferansları belgelerinde dünya nüfusunun yoksullukla karşı karşıya olduğu kabul edilerek, yoksulluğun ortadan kaldırılabilmesi için hükümetler, sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler başta olmak üzere toplumun tüm tarafları için çözüm önerileri üretilmiştir. Dünya konferanslarının çıktılarında; aile kurumunun önemi, aile kurumunun bu öneminden dolayı desteklenmesi, korunması ve güçlendirilmesinin gereği, özellikle aile içindeki kadın ve kız çocuklarına özel önem verilmesi gerektiği, ailelerintemel insan haklan olan, barınma, eğitim, sağlık, v.b. haklarından yararlandırılmasının gereği vurgulanmıştır. Türkiye'de bu konferanslara paralel hazırlanan kalkınma planları ve hükümet programlarında da ailenin toplumsal ve ekonomik değişmeye uyum sağlamasına yardımcı olacak tedbirlerin alınacağı, aile bireyleri arasında bağlılık ve dayanışmayı geliştirici ve özendirici politikalara ağırlık verileceği, ailenin gelir sürekliliğinin, sağlık ve eğitim hizmetleri ihtiyacının karşılanması ve aileye sosyal güvenlik ve sosyal yardım sağlanması hususunda düzenlemeler yapılacağı, eğitim harcamalarının aile bütçesi üzerindeki yükünün hafifletilmesi amacıyla yoksul ailelere yardım yapılması için gerekli düzenlemeler yapılacağı ifade edilmektedir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|