Çeviri, sözlü ifadelerin ve işlevlerin belirli bir kültüre aktarılmasıdır. Tarih boyunca birçok uygarlıkta, aydınlanma dönemleri çeviri ile başlamıştır. Her toplumda, her çağda, sanat, bilim, düşünce alanlarında açık ya da dolaylı olarak, çeviri ile beslenmektedir. Karmaşık, çok taraflı ve disiplinlerarası bir olgu olan çevirinin özellikle edebi alanda etkisi büyüktür. İnsanoğlu, hangi dilde yazılırsa yazılsın bütün edebi eserleri çeviri sayesinde benimsemiştir. Kaynak dilden hedef dile yapılan bir çeviri sadece kelime bilgisi ve semantik ilkelerinin aktarılmasında değil aynı zamanda başka bir kültürün aktarılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Reşat Nuri Güntekin’in önemli eserlerinden biri olan Çalıkuşu ilk olarak 1961 yılında Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın kapalı olduğu dönemlerde Nana Gvarişvili (! " ! " # $ " %& ' $ & (& ) tarafından Türkçeden Gürcüceye çevrilmiştir. Gürcüler o dönemler Gürcistan ile Türkiye yakın komşu olmasına rağmen Türkiye’yi ulaşılmaz bir ülke olarak hatırlamaktaydı. Sovyet Dönemindeki Gürcistan’daki halk, Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanını okurken özlem duydukları hayatı kendilerinde bulmuş ve kendileri gibi realist olan 19. yüzyılın en önemli Gürcü şair ve yazarlarından biri olan İlya Çavçavadze ile Akaki Tsereteli gibi yazarları nasıl seviyorlarsa Reşat Nuri Güntekin’i de Gürcistan’da o derece sevmişlerdir. Bu çalışmada, Cumhuriyet döneminin önde gelen roman, öykü ve oyun yazarlarından biri olan Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” adlı eserinin iki farklı çevirmen tarafından farklı dönemlerde yapılan çevirisi Gürcü bilim adamı Dali Pancikidze’nin çeviri yöntemlerine göre Gürcüce’ye nasıl aktarıldığı karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Daha sonra Gideon Toury’nin ileri sürdüğü erek odaklı kuramı doğrultusunda kaynak metne yakın olan çeviriler “yeterli”, erek metne yakın olan ve erek dilin kurallarına uygun olan çeviriler de “kabul edilebilir” bir çeviri mi olduğu üzerinde tartışılacaktır. Çalışmada öncelikle kaynak metin yazarı ve erek metin çevirmenleri hakkında kısa bilgi verilip, Dali Pancikidze’nin çeviri yöntemlerinden bahsedilecek olup çalışmanın esas aşaması olan kaynak metinden seçilen cümlelerin farklı iki çevirisindeki eşdeğerlikleri incelenecektir. Çalışma sonucunda bazı cümlelerin “yeterli”, bazı cümlelerin “kabul edilebilir” olduğu belirtilmiştir. Ele alınan EM2’in erek dil ve kültürüne yakınlığından dolayı “kabul edilebilir” çeviri, EM1 ise kaynak dil ve kültürüne yakınlığından dolayı “yeterli” çeviri olduğu sonucuna varılmıştır.
Translation is the transfer of verbal expressions and functions to a specific culture. Thro
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|