Atıf Sayısı
1
Görüntüleme
22
İndirme
3
İpekçilik bin yıllar boyu gizemli bir iştigal alanı olduğu gibi, nesiller boyu tevarüs ederek gelişen ve bütün safhalarında çok titiz bir emeği ve teknik birikimi taşıyan bir kültürdür. İpek kültürünün, mer¬kezi Asya sınırlarının ötesine taşınmasında Türk devlet ve topluluklarının araştırmalara yansıyan rolü, muğlak ve belirsizdir. Bu çerçevede, Osmanlı ipekçiliğinin öncülleri ile olan illiyet bağı da hiç sorgulanmamıştır. Osmanlı ipekçiliğine dair ilk belgeler Mora ve Edirne’ye aittir. Edirne, kaliteli ko-zaların üretildiği İran’a mesafe olarak en uzak bölge olmasına rağmen ipeğin en erken ve en yaygın yetiştirildiği bölge olmuştur. Bu minvalde meselenin iki yönü vardır. Birincisi Edirne’nin bulunduğu Rumeli coğrafyasında, Anadolu’ya göre ipekçilik faaliyetlerinin erken başlamasıdır ki, bu husus Bi¬zans döneminden intikal eden iptidai bir ipekçilik alt yapısı ile izah edilebilir. İkincil husus ise Tüm Osmanlı coğrafyasında ipekçilik kültürünün çok hızlı bir biçimde hayata geçirilmesidir. Bu husustaki en olası senaryo Türk ipekçiliğinin Osmanlı coğrafyasında yeniden ihya edilmesidir. Edirne ipekçiliği ile ilgili arşiv belgeleri ilk olarak 16. Yüzyılda belirlense de en yoğun belge 19. Yüzyıldadır. Belgeler İran ipeğine olan bağımlılığın hızla azaldığına ve yerel istihsalin yükselişine işaret etmektedir. Edirne çevresinde geniş bir bölge Edirne ipekçiliğini beslemektedir. 19.Yüzyılın ikinci çeyreğinde, Edirne ipek istihsalinin Osmanlı Devleti toplam ipek istihsalinin üçte birine yaklaştığı görülür. 1850 yılına gelindi¬ğinde, Edirne ahalisinin kahir ekseriyeti ipekçilik ile iştigal etmektedir. Yine 1850’li yıllardan itibaren, Edirne ipekçiliği bağlamında göze çarpan en önemli husus yabancı tüccarların ipek ve ipek tohumunda müdahil oldukları problemlerdir. Bütün bu problemlerin ötesine yansıyan en önemli husus ise Edirne ipekçiliğinin ulaştığı seviye ile ilgilidir.
As silk has been a mysterious workplace for thousands of years, it is a culture that has evolved through generations and has a very strict work and technical accumulation in all phases. The role of the silk culture in moving beyond the Asian borders; the role of the Turkish state and communities in research is unclear and uncertain. In this context, the bond of the predecessors of the Ottoman silk has never been questioned. The first documents about the Ottoman silkness belong to Mora and Edirne. Although Edirne is the most distant region to Iran where quality co-zades are produced, it has been the earliest and most commonly grown region. There are two aspects of the issue in this minval. First of all, in the Rumeli geography where Edirne is located, according to Anadolu, the early start of the silk activity, which can be explained by a silk substructure that is from the Bizans period. The second point is that all of the Ottoman geography has a very rapid way of implementing the silk culture. The most likely scenario in this regard is the restoration of the Turkish silk in the Ottoman geography. The archive of the archive is first 16. It is the 19th century, and the 19th century is the most important. is a century. Documents indicate the rapid decline of Iranian dependency and the rise of local intelligence. A large area around it covers the crop. 19th. In the second quarter of the century, it is seen that the Edirne silk recovery approached one-third of the total silk recovery in the Ottoman State. By 1850, the Edirne ahalis's cravings were operated with silk. Again, since the 1850s, the most important facts that appear in the context of the Edirne silk is the problems that foreign traders interfere with the silk and silk seeds. The most important aspect that reflects beyond all these problems is the level that the Edirne silkness reaches.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
