Kıbrıs’ta bulunan iki toplum olan Türk ve Rumları bir devlet çatısı altında toplamayı amaçlayan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasının hemen ardından Rumlar’ın Türklerin anayasa ile güvence altına alınmış olan haklarını kullandırmama çabası ve Türk toplumuna uygulanan şiddet ve baskı, söz konusu devletin adada barış ve huzuru getiremeyeceğini ortaya koymuştur. 15 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleşen askeri darbe ile EOKA lideri Nikos Sampson’un devlet başkanlığına getirilmesi garantör ülke olan Türkiye’nin adaya haklı gerekçelerle bir askeri müdahalesinin önünü açmıştır. Kıbrıs Barış Harekâtı olarak isimlendirilen ve başarı ile neticelenen bu harekât ile Türk toplumunun kendi müstakil devletlerinin çatısı altında güvenle yaşamaları sağlanmıştır. Ancak uluslararası toplumun yanlı tutumu ve bir türlü uzlaşmaya yanaşmayan Rumların artan baskıları ve Türklere uyguladıkları şiddet neticesinde Kıbrıslı Türkler 15 Kasım 1983’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurmuşlardır. Kıbrıs Türklerinin haklı mücadelesini ve maruz kaldıkları her çeşit baskı ve zulmü görmezden gelen uluslararası kamuoyu bu devleti tanımayarak adadaki ayrılmış yapıdan Türkleri sorumlu tutmuş ve onları adada izole bir yaşama mecbur bırakmıştır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|