Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 23
 İndirme 3
Eğitimci ve Şair Kimliğiyle İbrahim Hakkı Eroğlu
2022
Dergi:  
Hitit İlahiyat Dergisi
Yazar:  
Özet:

İbrahim Hakkı Eroğlu, (öl. 1955) Niğde’nin yetiştirdiği önemli kültür simalarındandır. 1900 yılında başladığı öğretmenlik vazifesini farklı okullarda, muhtelif dersler okutmak suretiyle otuz üç yıl sonra tamamlamış ve 1933 yılında emekli olmuştur. Eroğlu’nun eğitim ve kültür hayatımıza sunduğu katkılar mesleği ile sınırlı kalmamıştır. Nasihatname türünün Fars edebiyatındaki önemli örneklerini Türkçeye aktaran Eroğlu, emekliliğinden sonra da yayınları ile toplumu irşat etmeye devam etmiştir. Sa‘dî-i Şîrâzî’nin (öl. 691/1292) Bostān ve Gülistān adlı eserlerine ve Ferîdüddîn Attâr’ın (öl. 618/1221) Pendnāme’sine yaptığı tercümeleri, mütercim henüz hayatta iken Niğde’de basılmıştır. Eroğlu, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin (öl. 672/1273) soyuna mensup bir anneden dünyaya gelen tarihçi ve mütercim Feridun Nafiz Uzluk’un (öl. 1974) isteği üzerine Sultan Veled’in (öl. 712/1312) Rebābnāme ve İntihānāme adlı, nasihatname türünün edebiyatımızdaki önemli örneklerinden olan Farsça eserlerini de Türkçeye tercüme etmiştir. Bu tercümeler ise mütercimin vefatından sonra Osmanlı alfabesinden günümüz alfabesine aktarılarak yayınlanmıştır. Eroğlu, mütercim kimliğinin yanı sıra modern şiirin inşa edildiği çağı yakından takip etmiş bir şairdir. Nāle isimli eserinde yer alan manzumeleri sosyal ve siyasi hayatta meydana gelen değişim ve Batı ile etkileşimin neticesinde klasik şiirde gözlenen form ve muhteva yeniliğinin önemli örnekleridir. Ancak Eroğlu’nun şiirleri -bazı yerel yayınlarda neşredilen birkaç örneği dışında- henüz yayınlanmadığı gibi şair kimliği de akademik bir çalışmaya konu olmamıştır. İbrahim Hakkı Eroğlu’nun, farklı nazım şekilleriyle yazdığı üç yüz elli iki manzumesini ihtiva eden Nāle, torunları vasıtasıyla ulaştığımız el yazması defterinde, Tünel Eğlencesi adlı eseriyle art arda bulunmaktadır. Osmanlı alfabesi ile yazılmış olan bu iki eser, tarafımızdan yayına hazırlanmaktadır. Bu makalede Eroğlu’nun henüz yayınlanmamış olan Nāle isimli eserinden hareketle eğitimci ve şair kimliği ortaya konulmuş, 20. yüzyılın sosyal, siyasi ve kültürel manzarası eğitimci bir şairin şiirlerinden örneklerle okuyucunun dikkatine sunulmuştur. Çalışmamız iki bölüm hâlinde düzenlenmiştir. Birinci bölümde Eroğlu’nun hayatı hakkında bilgi verilmiş ve eserleri alt başlıklar hâlinde tanıtılmıştır. Bu bölüm hazırlanırken İbrahim Hakkı Eroğlu’na dair mevcut çalışmalardan istifade edildiği gibi torunları ile yapılan görüşmelerden elde edilen yeni bilgiler de literatüre eklenmiştir. İkinci bölümde Nāle’den örneklerle Eroğlu’nun eğitimci ve şair kimliği ele alınmış, şiirleri şekil ve muhteva itibarıyla incelenmiştir. Eğitimci kimliği değerlendirilirken Eroğlu’na ait söz konusu el yazması defterde yer alan mektup ve notların yanı sıra Niğde Halkevi tarafından neşredilen Akpınar dergisinin, 1940 yılındaki İbrahim Hakkı Eroğlu Özel Sayısından da istifade edilmiştir. Eroğlu’nun eğitimci kimliğinin şiir diline aksedişini ortaya koymak üzere şairin didaktik içerikli şiirleri de bu başlık altında değerlendirilmiştir. “Şair Kimliği ile İbrahim Hakkı Eroğlu” başlıklı bölümde edebî yönü incelenirken Niğde çevresinde İkinci Mehmed Âkif diye anılan Eroğlu’nun Mehmed Âkif’le (öl. 1936) münasebeti üzerinde ayrıca durulmuştur. Mehmed Âkif’in Eroğlu’na ve Eroğlu’nun da Âkif’e yazdığı övgü dolu mısralara yer verilmiştir. Eroğlu’nun şiirlerinin, içerik ve söyleyiş özelliği bakımından Âkif’in şiirlerine olan benzerliği, şiirlerinden seçilen örneklerle ortaya konulmuş ve Niğde halkı tarafından yapılan bu değerlendirmenin haksız bir tespit olmadığı da delillendirilmiştir. Eroğlu’nun yeni şiirin önemli temsilcilerinden Abdülhak Hâmid Tarhan (öl. 1937) hakkındaki övgüsü, Ziyâ Paşa’nın (öl. 1880) Terkib-i Bend’inden yaptığı tazmini ve Tevfik Fikret’in (öl. 1915) şiirine yönelttiği eleştirisi de -dönemin edebî manzarasına hâkimiyetini ortaya koymak üzere- çalışmamızda aktarılan şiirleri arasında yer almıştır.

Anahtar Kelimeler:

İbrahim Hakki Eroglu As An Educator and Poet
2022
Yazar:  
Özet:

İbrahim Hakkı Eroğlu (d. 1955) is one of the important cultural figures raised in Niğde. After teaching various courses in different schools for thirty-three years, in 1933, he ended his teaching career, which he started in 1900. The contributions of Eroğlu to our education and cultural life were not limited to his profession. Transferring the important examples of nasihatname genre in Persian literature into Turkish, Eroğlu also continued to enlighten the society with his publications after his retirement. His translations of Sa‘dî-i Şîrâzî's (d. 691/1292) Bostān and Gülistān and Ferîdüddin Attâr's (d. 618/1221) Pendnāme were published in Niğde before Eroğlu passed away. Upon the request of the historian and translator Feridun Nafiz Uzluk (d. 1974), who is relative to Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (d. 672/1273) from his maternal side, Eroğlu translated two nasihatname genre literary works of Sultan Veled (d. 712/1312) into Turkish from Persian. These two nasihatnames, Rebābnāme and İntihānāme, are important examples of their genre in our literature. These translations, written in the Ottoman alphabet, were published in the Latin alphabet after the death of the translator. Besides his identity as a translator, Eroğlu is a poet who closely followed the era in which modern poetry was built. His poems in his majmua of poetry, he named Nāle, are important examples of the changing of form and content observed in classical poetry as a result of the change in social and political life and interaction with the West. However, Eroğlu's poems -except for a few examples published in some local publications- have not been published yet and his poet identity has not been the subject of an academic study. The poetry majmua named Nāle, which contains three hundred and fifty-two poems written by İbrahim Hakkı Eroğlu in different verse forms, is found in succession with his treatise named Tünel Eğlencesi in the manuscript book that we reached through his grandchildren. We are preparing these two works, written in the Ottoman alphabet, for publication. In this article, based on Nāle, which is his unpublished majmua of poetry, his identity as an educator and poet is explored; and the social, political and cultural picture of the 20th century is presented to the attention of the reader with examples from the poems of an educator poet. This article is organized in two chapter. In the first chapter, information about Eroğlu's life is provided and his works are introduced under sub-titles. While composing this chapter, existing studies on İbrahim Hakkı Eroğlu have been used. New information, obtained from interviews with his grandchildren, has also been added to the literature. In the second chapter, Eroğlu's educator and poet identity was discussed with examples from the poetry majmua named Nāle, and his poems were examined in terms of form and content. While evaluating his educator identity, besides the letters and notes in Eroğlu’s handwritten notebook, İbrahim Hakkı Eroğlu Special Issue (1940) of the magazine named Akpınar (published by Niğde Community Center), was also used. To examine the reflection of Eroğlu's educator identity on his poems' language, his didactic poems are also evaluated under this topic. In the section titled " İbrahim Hakkı Eroğlu by his Poet Identity", the relationship of Eroğlu, who is known as Second Mehmed Âkif around Niğde, with Mehmed Akif (d. 1936) is also emphasized, while his literary aspect is being examined. The similarity of Eroğlu's poems to Akif's in terms of content has been demonstrated with examples selected from his poems, and it has been proven that this appellation given by the people of Niğde is not an unfair. In order to reveal his dominance in the literary landscape of the period, Eroğlu's praise of Abdülhak Hamid Tarhan (d. 1937), one of the important representatives of the new poetry, the compensation from Ziya Paşa's (d. 1880) Terkib-i Bend, and the criticism of Tevfik Fikret's (d. 1915) poem are among the poems cited in our study.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Hitit İlahiyat Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 639
Atıf : 1.707
Hitit İlahiyat Dergisi