Nüfus artışı ve teknolojik gelişmelerin etkisi olarak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler hem artan yaşlı ve emekli nüfusun ekonomik taleplerini hem de refah taleplerini karşılamakta zorlanmaktadır. Bu sorunların temelinde devletlerin tüm vatandaşları kapsayan ve refah standartları oluşturmak amacıyla kurduğu ve yönetmeye çalıştıkları ‘Sosyal Güvenlik Sistemlerinin’ vatandaşların hem çalışma hem de emeklilik hayatlarında yeterli olmaması bulunmaktadır. Ne yazık ki oluşturulan bu sistemlerin içinde büyük miktarda maddi açıklar bulunmaktadır ve bu nedenle emeklilik dönemine geçişte çalışanların hayat standartlarında önemli düşüşler meydana gelmektedir. Hayat standartlarını yükseltmek için emekliler çalışmaya ve iş hayatında kalmaya devam ekmeye çalışmaktadırlar. Bu eksiklikler nedeniyle devletlerin sistemlerinin yanında tamamlayıcı sistemler olması gerektiği gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler tarafından da kabul görmüştür. Yaşanan olumsuzluklar refah artırıcı beklentiler ile Özel Emeklilik Sistemleri ve bunun bir parçası olarak Bireysel Emeklilik Sistemleri ön plana çıkmıştır. Bireysel emeklilik sistemleri sayesinde çalışanların emeklilik dönemlerine maddi katkı sağlama imkanı doğmuştur. Bunun yanında katılımcıların sağladığı uzun vadeli fonlar ile emeklilik şirketleri tarafından yatırıma dönüştürülmekte ve sermaye desteği olarak reel sektöre aktarılmaktadır. Bu çalışmada, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkelerinde Sosyal güvenlik sistemlerinin açıkları nedeniyle ortaya çıkan Bireysel emeklilik sistemlerinin ekonomik etkileri üzerinde durulacaktır
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|