Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan itibaren Türk dış politikasında bir takım sürekliliklere bağlı kalarak hareket edilmektedir. Bu süreklilikler genel olarak, maceracı ve ülkenin güvenliğini tehlikeye sokan girişimlerden uzak durmak ve ABD öncülüğündeki Batı ittifakı içerisinde dış politika üretmek olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, Türkiye’nin Batı ittifakının bir üyesi olması Türkiye’nin sürekli olarak tek taraflı politikalar üretmesi anlamı taşımamaktadır. Türkiye, çok yönlü politikalar üretebilmek adına çeşitli girişimlerde bulunmaktadır. Bu girişimler, Soğuk Savaş döneminde dış politikaya Batı ittifakı üyesi olmayan devletlerle ikili ilişkilerin iyileştirilmesi olarak yansımıştır. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile başlayan yeni dönemde ise ikili ilişkilerin ötesinde bölgesel düzeyde adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu doğrultuda uluslararası örgütlerin kurulmasına öncülük etmek çok yönlülüğün Türk dış politikası uygulamalarındaki önemli yansımalarından bir tanesi olmuştur. Bu bağlamda, Türkiye’nin kendi inisiyatifleriyle kurulmasını sağladığı Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü ve D-8 ön plana çıkmıştır. Bu örgütler sayesinde Karadeniz bölgesi ülkeleri ve Müslüman kimlikli ülkelerle ekonomik işbirliği esaslı ilişkiler kurmaya gayret eden Türkiye, bu örgütler üzerinden dış politikasına çok yönlü bir nitelik kazandırmaya çalışmıştır. Bu çalışmada, her iki örgütün de kuruluş süreci ve bu süreçteki Türkiye’nin motivasyon kaynakları incelenerek, çok yönlülük esaslı bir analiz yapılmıştır. Böylelikle ortaya çıkışları bağlamında farklılaşan her iki örgütün de ekonomiyi önceleyen nitelikleri açıklanarak, Türk dış politikasında bir süreklilik unsuru barındıran çok yönlülük yaklaşımı, bu örgütler üzerinden değerlendirilmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|