ÖZ Yasama, yürütme ve yargı fonksiyonlarının ayrı olmasını öngören kuvvetler ayrılığı ilkesi, genel anlamda temel hak ve hürriyetleri korumayı amaçlamaktadır. Yasama ve yürütme kuvvetlerinin sistem içindeki konum ve etkinliği ile birbirlerini sınırlamaları ise, hükümet sisteminin şeklini belirlemektedir. Genel olarak parlamenter sistem çizgisinde olduğu kabul edilen 1982 Anayasası, parlamentarizmin temellerine aykırı şekilde cumhurbaşkanının yetkilerini genişletirken, güçlü ve etkili bir cumhurbaşkanı profili öngörmüştür. 2007 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanını halkın seçmesi benimsenince, meşruiyetini halktan alan bir cumhurbaşkanı gerçeği ortaya çıkmıştır. Bu durumun mevcut hükümet sistemine etkileri, son yıllarda ülkemizde oldukça yoğun bir şekilde tartışılmaktadır. Bu çalışmada, öncelikle demokratik ülkelerde uygulanan hükümet sistemleri ve önceki anayasalarımızda uygulanan sistemler incelenmiştir. Sonrasında ise, 1982 Anayasası’nda öngörülen hükümet sistemi; 2007 değişikliği öncesi ve sonrası olarak, tartışma ve görüşlere yer verilmek suretiyle belirlenmeye çalışılmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|