Kentsel gelişme ve ulaşım birbiriyle etkileşim içinde bulunan ve birbirlerini izleyen, ancak olgu ve etki-tepki-kontrol mekanizmaları açısından birbirinden tamamen farklı, insan faaliyetleridir. 18. yüzyılın başlarına kadar dünya kentlerinin hemen hepsinde ulaşım daha çok yerleşim alanlarını birbirine bağlamaktaydı. Ancak sanayi devrimi sonrasında tüm dünyada kıtalar arası, kent-kent arası, üretim-pazar yeri arası ve işçi-işyeri arası yapılan ulaşım ağları sonrası, kentsel gelişme süreci artık ulaşıma göre devam etmiştir. Bu çalışmanın amacı Adana’nın kentsel gelişiminin ve ulaşım sistemlerinin karşılıklı ilişkisini Tarihi Coğrafya, Uzaktan Algılama ve CBS yöntemleri ile analiz etmek ve bu konuda literatüre katkıda bulunmaktır. Çalışmada ilk olarak tarihi coğrafya metotları ile Adana şehrinin kuruluş ve gelişme süreci ile kentleşmeye etki eden faktörler tespit edilmiştir. Başbakanlık Osmanlı arşivinden 1872 yılına ait Adana şehir planı temin edilmiştir. Ulaşılabilen bu en eski şehir planı ile ilk sayısal altılık oluşturulmuştur. İller Bankasından elde edilen 1924 tarihli şehir planı yardımı ile CBS ortamında Adana şehrine ait ikinci bir ikinci bir şehir gelişim altlık üretilmiştir. Günümüze kadar gelen diğer üç altlık ise; 1972, 1985 ve 2012 tarihli LANDSAT MSS ve TM uydu görüntülerinin CBS ortamında kontrollü sınıflandırma yöntemleri yardımı ile oluşturulmuştur. Adana şehri ile ilgili olarak oluşturulan tüm bu altlıklardan kentsel alanlar hesaplanmıştır. Çalışmada yine bu altlıklar ve uydu görüntüleri kullanılarak yol altlığı da elde edilmiş uzunluk hesaplamaları yapılmıştır. Yıllara göre kentsel alanlar ve yollar korelasyon analizine tabi tutulmuş ve aralarındaki ilişki dereceleri ölçülmüştür. Yol ağları ile kentsel alanlar oransal olarak da karşılaştırılmış ve kentsel gelişime göre yol ağı uzunluğunun ne şekilde geliştiği de tespit edilmiştir. Adana kenti kuruluş yerini; önemli yol güzergâhlarında konaklama yeri, büyük bir nehrin aşılması esnasında bir geçit yeri, Seyhan Nehri üzerinde yapılan su taşımacılığı nedeniyle bir nehir limanı yeri, Çukurova gibi önemli bir tarım bölgesinin ortasında bir pazar merkezi olma gibi daha çok ulaşımla ilgili faktörler belirlemiştir. Tarih sürecinde değişmeyen bu özellikler yerleşmenin ilk kurulduğu yerdeki varlığını günümüze kadar kesintisiz olarak sürdürmesini de sağlamıştır. Adana’da kentsel gelişim ve ulaşım etkileşimi, özellikle sanayi devrimi sonrasında, zamansal açıdan gecikmeyle beraber dünya kentleri ile paralellik göstermektedir. Sanayi devriminden sonra kente 1886’da Adana-Mersin demiryolu, 1911 yılında İstanbul-Bağdat demiryolu ulaşmıştır. Dönemin uluslararası liman ve bölgelerine bağlanan demiryolu sayesinde önce tarımsal üretim artışı, üretim artışının getirdiği sermaye birikimi yardımı ile gerçekleşen sanayileşme sayesinde 1945’ten sonra modern karayolu güzergâhları Adana kentine ulaşmıştır. 1960’lı yıllarda bölgesel karayolu ağı ve havaalanının gelişimi ile yine şehrin gelişimi birbirini izlemiştir. 1886’da kentte modern olarak sadece demiryolu görülürken, özellikle 1950 yılından sonra ulaşım ağları doğrultusunda kentsel gelişim baş göstermiştir. Ancak şehir içi ulaşım 1985’li yıllardan sonra kentleşmeye uyamamış ve şehir içinde eski merkezlerde planlamalar kentleşmeye yetişememiştir. Modern şehir planlaması dönemine kadar şehirler spontane olarak gelişmiştir. Her bir binanın yeri sahibi ve bir ustanın yardımı ile seçilmiştir. Her bir mimari yapı bir diğeri ile planlama anlamında bütünleşik değildir. Adana’da 18. yüzyıl sonuna kadar sokaklar dar ve dolambaçlı, ana cadde neredeyse hiç bulunmamaktadır. Modern planlama dönemine geçildiğinde eski yerleşme alanı üzerinde ıslah çalışmaları yapılmak istenmişse de, bu durum eski şehir dokusunu bozmaya başlamıştır. Kentsel gelişme genellikle çevreye doğru boş alanlara kaydırılırken, bina kat sayıları yükselmiş, caddeler ve sokaklar genişlemeye başlamıştır. Merkezde kalan ticari ve idari alanlar nedeniyle günlük ulaşım merkez
Urban development and transportation are human activities that interact with each other and follow each other, but are completely different from each other in terms of facts and effects and control mechanisms. Until the beginning of the 18th century, transportation in almost all of the world’s cities connected more settlements. But after the industrial revolution, after the transport networks made across the world between continents, between cities, between production and market and between workers and
Field : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|