Sanat ve tasarım yapıtları; tasarım, uygulama ve sunum süreci içinde incelendiğinde disiplinlerarası bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Giysi tasarımında resim sanatının yeri çok eskiye dayanmaktadır. Moda tasarımcıları ressamlarla ortak çalışmalarda yer alarak, tasarımlarla sanatı giysiye aktarmışlardır. Örneğin Elsa Schiaparelli 1937 yılına ait istakozlu elbisesinin tasarımında Salvador Dali’nin çizimlerine yer vermiştir. 1965 yılında Yves Saint Laurent, Piet Mondrian’ın 1930’larda çalıştığı Neo-Plastisist tabloların kompozisyon özelliklerini giysi tasarımına taşımıştır. Gianni Versace 1991 yılında , Pop Art sanatçısı Andy Warhol’un eserlerinden esinlenerek baskılı kumaştan giysi tasarımı yapmıştır. Çoğu tasarımcı koleksiyonlarını oluşturma safhasında resim sanatından esinlenmiş uygulama aşamasında dokuma, baskı, örme, işleme gibi tekniklerden yararlanmıştır. Nitekim günümüz giysi koleksiyonlarına yansıyan sanatsal tasarımlar olarak da en çarpıcı biçimde karşımıza çıkmaktadır. Bunun en yakın örneği, Moschino’nun Milan Moda Haftası’nda Picasso’nun başyapıtlarını giyilebilir sanat eserlerine çevirerek 2020 ilkbahar/yaz koleksiyonuna katmasıdır.
Sanat ve tasarım yapıtları; tasarım, uygulama ve sunum süreci içinde incelendiğinde disiplinlerarası bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Giysi tasarımında resim sanatının yeri çok eskiye dayanmaktadır. Moda tasarımcıları ressamlarla ortak çalışmalarda yer alarak, tasarımlarla sanatı giysiye aktarmışlardır. Örneğin Elsa Schiaparelli 1937 yılına ait istakozlu elbisesinin tasarımında Salvador Dali’nin çizimlerine yer vermiştir. 1965 yılında Yves Saint Laurent, Piet Mondrian’ın 1930’larda çalıştığı Neo-Plastisist tabloların kompozisyon özelliklerini giysi tasarımına taşımıştır. Gianni Versace 1991 yılında , Pop Art sanatçısı Andy Warhol’un eserlerinden esinlenerek baskılı kumaştan giysi tasarımı yapmıştır. Çoğu tasarımcı koleksiyonlarını oluşturma safhasında resim sanatından esinlenmiş uygulama aşamasında dokuma, baskı, örme, işleme gibi tekniklerden yararlanmıştır. Nitekim günümüz giysi koleksiyonlarına yansıyan sanatsal tasarımlar olarak da en çarpıcı biçimde karşımıza çıkmaktadır. Bunun en yakın örneği, Moschino’nun Milan Moda Haftası’nda Picasso’nun başyapıtlarını giyilebilir sanat eserlerine çevirerek 2020 ilkbahar/yaz koleksiyonuna katmasıdır.
It can be said that art and design works have an interdisciplinary structure when studied in the design, application and presentation process. The place of painting in clothing design is very ancient. Fashion designers have participated in joint work with painters, translating art to clothing with designs. For example, Elsa Schiaparelli included Salvador Dali's paintings in the design of the 1937 stalled dress. In 1965, Yves Saint Laurent translated the composition characteristics of the Neo-Plastic paintings, which Piet Mondrian worked in the 1930s, into clothing design. In 1991, Gianni Versace designed clothes from printed fabric, inspired by pop art artist Andy Warhol. Most designers in the stage of creation of their collections, inspired by the painting art, in the stage of application, have taken advantage of techniques such as fabrication, printing, molding, processing. In fact, as the artistic designs reflected in today's clothing collections, it appears to us in the most impressive way. The nearest example of this is Moschino’s conversion of Picasso’s masterpieces into wearable artworks at the Milan Fashion Week in the 2020 Spring/Summer Collection.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|