20. yüzyılın ilk çeyreğinde imparatorlukların ulus-devletlere evrimi sona yaklaşırken, Osmanlı İmparatorluğu içerisinden birçok topluluk kendi kaderini tayin etme imkânı bularak devletleşti. Bu devletleşme süreci uluslaşma süreci ile iç içe ilerledi ve homojen ulus yaratma adına ‘öteki’ sayılanlar çoğunlukla asimilasyon, dışlanma ve etnik temizlik politikalarına maruz kaldılar. Kürtler, hem tarihsel anlamda hem de Osmanlı sonrası Ortadoğu siyasal coğrafyasının Irak, Suriye, Türkiye ve ayrıca İran’ın kesiştiği alanda yoğunlaşmalarına rağmen devletleşen topluluklar içerisinde yer alamadılar ve çoğunlukla ‘öteki’ konumuna düştüler. Bu bağlamda, 20. yüzyılın büyük bir bölümü merkezi devlet otoriterileri ile farklı Kürt grupları arasında siyasal ve kültürel mücadeleler ile geçti. Buna parallel olarak akademik ve entellektüel anlamda da Kürtler ve Kürt Çalışmaları Ortadoğu Çalışmaları içerisinde çoğunlukla ‘öteki’ konumunda kaldı. Kürtler üzerine kısıtlı olan akademik çalışmalar ancak 20. yüzyıl sonu ve 21. yüzyıl başında Kürtlerin hem Ortadoğu’da hem de küresel anlamda daha fazla ‘görünür’ hale gelmesi ile birlikte özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika üniversitelerinde yaygınlaşmaya başladı. Siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, tarih, sosyoloji, iktisat ve antropoloji gibi farklı disiplinler ve farklı metodolojik yaklaşımlar üzerinden Kürtler ve Kürt coğrafyası daha da fazla araştırılmaya başlandı. Bu çalışma da son yıllarda ivme kazanan Kürt Çalışmaları’nı Ortadoğu Çalışmaları içerisinde bazı kuramsal, metodolojik ve tematik konular içerisinde değerlendirmektedir. Oryantalizm ve post-kolonyal paradigmalar bağlamında Ortadoğu ve Kürt Çalışmaları karşılaştırılırken, metodoloji ve veri konusunda Kürt Çalışmaları ele alınmaktadır. Kürt Çalışmaları’nın teritoryal sınırları ve Kürdoloji gibi kavramsal tanımlamalar ayrıca tartışılmaktadır. Bununla birlikte Ortadoğu Çalışmaları içerisinde çokça tartışılan milliyetçilik, İslam, demokratikleşme ve otoriterlik gibi konular Kürt Çalışmaları ekseninde karşılaştırmalı olarak değerlendirilmektedir. Genel olarak, Kürt Çalışmaları’nın Ortadoğu Çalışmaları içerisinde Kürtlerin Ortadoğu’daki siyasal statüsüzlük ve güvenlikleştirme politikaları nedeniyle akademik kurumsallaşma bakımından geriden geldiği fakat hızla gelişmekte olan bir araştırma alanı olduğu ortaya konmaktadır. Sonuç olarak, Kürt Çalışmaları’nın bu makalede tartışılan temaların ötesinde çok daha farklı temalar içerisinde de tartışılması gerektiği vurgulanmaktadır.
In the first quarter of the twentieth century, when the evolution of the empires to the nation-state approached the end, many communities within the Ottoman Empire became state by finding the possibility of determining their own fate. This process of nationalization advanced inward with the process of nationalization, and those who were "other" in the name of the creation of a homogeneous nation were mostly exposed to the policies of assimilation, exclusion and ethnic cleansing. The Kurds, despite their concentration in both historical and post-Othman political geography in Iraq, Syria, Turkey and also Iran, were not included in state-made communities and mostly fell into the 'other' position. In this context, a large portion of the 20th century passed through political and cultural struggles between central government authorities and different Kurdish groups. In parallel with this, in the academic and intellectual sense, the Kurdish and Kurdish Studies have mostly remained in the "second" position in the Middle East Studies. Academic studies, which were limited to Kurds, began to spread only at the end of the 20th century and early 21st century, as Kurds became more “visible” in both the Middle East and globally, especially in European and North American universities. Through different disciplines and methodological approaches such as political science, international relations, history, sociology, economics and anthropology, the Kurdish and Kurdish geography began to be further researched. This study also evaluates the Kurdish Studies that have gained in recent years in the Middle East Studies in some theoretical, methodological and thematic subjects. While the Middle East and Kurdish Studies are compared in the context of orientalism and post-colonial paradigms, the Kurdish Studies are discussed in the field of methodology and data. The territorial boundaries of the Kurdish Studies and conceptual definitions such as Kurdology are also discussed. However, the topics of nationalism, Islam, democratization and authority, which are widely discussed in the Middle East Studies, are comparable in the Kurdish Studies axis. In general, the Kurdish Studies in the Middle East Studies reveal that it is a field of research where the Kurds are back in terms of academic corporation due to their political instability and security policies in the Middle East but are rapidly developing. As a result, it is emphasized that the Kurdish Studies should be discussed in much more different topics beyond the topics discussed in this article.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|