Çocukluk dönemi örselenmişliği kavramı çok eskilere dayanmaktadır. Tarihin her döneminde çocuklar örselenmeye muhatap olmuştur. Günümüzde de sosyal sorun alanlarından biri olarak geçerliliğini korumaktadır. Bu sorun kişiyi aynı zamanda travmatize eden bir durumdur. Bu örselenmenin meydana getirdiği travmatik durum ortadan kaldırılmaz ise kişiler ileriki yaşamlarında suça karışma gibi daha büyük sorunlarla karşılaşabilirler. Böyle ciddi bir sosyal sorunda da sosyal hizmetin önemi yadsınamaz. Ancak kişiler kendileri bir probleme sahipken başkasına müdahale edemez. Dolayısıyla bu çalışmada sosyal hizmet /sosyal hizmet ve danışmanlık bölümü öğrencilerinin sosyodemografik özelliklerine göre çocukluk döneminde maruz kaldıkları örseleyici davranışları saptamak amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Kırıkkale Üniversitesi Delice Meslek Yüksek Okulu Sosyal Hizmetler ve Danışmanlık bölümü ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet bölümünde öğrenim gören ve araştırmaya katılmayı kabul eden toplam 152 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada bağımsız değişkenlerden sosyo-demografik nitelikler hakkında veri toplamak için Kişisel Bilgi Formu, öğrencilerin çocukluk örselenme yaşantılarına ilişkin veriler için Kaya (2014) tarafından Türkçe’ye uyarlaması yapılan Çocukluk Örselenme Yaşantıları Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre öğrencilerin; çocukluk örselenme yaşantıları ölçeğinden aldıkları puanlara bakıldığında fiziksel ihmale maruz kalan öğrencilerin ortalama puanı 𝑋 ̅=41.18, duygusal ihmale maruz kalanlar 𝑋 ̅=8.58, fiziksel istismara maruz kalanlar 𝑋 ̅=6.55, cinsel istismara maruz kalanlar 𝑋 ̅=6.64 ve duygusal istismara maruz kalanlar 𝑋 ̅=8.14’tür. Öğrencilerin çocukluk döneminde en fazla duygusal ve fiziksel ihmale maruz kaldıkları görülmüştür. Öğrencilerin sosyodemografik özelliklerine göre çocukluk örselenme yaşantılarına bakıldığında ise; cinsiyetlerine göre çocukluk dönemi örselenmişlikleri arasında anlamlı fark görülmemiştir. Buna karşın öğrencilerin yaşları, aile yapıları, ailede kaçıncı çocuk oldukları, çocukluklarını kiminle geçirdikleri, anne baba mesleği, ruhsal hastalıklarının olma durumu ve şiddet gösterme durumları arasında anlamlı farklılık görülmüştür. Buna göre yaşı 18-20 arasında olan, çekirdek ailede büyüyen, ailede ikinci ya da üçüncü doğan, çocukluğunu akrabalarıyla geçiren, annesi ev hanımı ve babası işçi olan, ruhsal rahatsızlığı olan, çoğunlukla şiddet gösteren öğrencilerin diğer öğrencilere göre çocukluklarında daha fazla örselenme yaşadıkları söylenebilir.
The concept of childhood is based on very ancient. In every period of history, children have been engaged. Today, it also preserves its validity as one of the areas of social problems. This problem is a situation that also traumatizes the person. If the traumatic condition caused by this agitation is not eliminated, people may face greater problems in their future lives, such as crime interference. In such a serious social problem, the importance of social service cannot be denied. But people cannot interfere with someone else when they have a problem. Therefore, in this study, the social services/social services and consultancy department aimed at determining the socio-demographic characteristics of students in their childhood behaviors that they were exposed to. The study group of the research is composed of a total of 152 students studying and accepting to participate in the research at the Department of Social Services and Consultancy at the University of Kırıkkale. For the collection of data on socio-demographic qualities from independent variables in the study, the Personal Information Form has been used by Kaya (2014) for data on the students’ childhood life experiences, adapted to the Turkish Childhood life scale. According to the study, the average score of students who suffered physical disability is X
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|