Özet:

İnsanların düşüncelerini ve yaptıklarını paylaşma olanağı sağlayan World Wide Web (W3) sayesinde bir bilgi ve kültür havuzu oluşmuştur. Bu bağlamda insanlar arasındaki farklılıklar yok olarak, ekran karşısında herkes sadece bir birey olarak kendini gösterme imkanı bulmuştur. İnternet sayesinde yaygınlaşmaya başlayan nefret söylemi, hem Dünya’da hem de Türkiye’de çok eski bir tarihe dayanmaktadır. Kişi, doğduğu an itibariyle belirli bir çevrede belirli kurallar çerçevesinde yetiştirilir. Sonrasında kendi düşüncelerine uymayan düşünce ve davranışlar çoğu zaman farkında bile olmadan söylemlere dönüşür. Bir söylemin nefret söylemi sayılabilmesi için içinde bir ideoloji barındırması gerekmektedir. Bu ideolojiler, barıştan uzak, bir kimliğe ya da ulusa yönelik veya bunlardan meydana gelen söylemlerle aktarılırlar. Özellikle bir kişinin diğerine, bir partinin diğer partiye veya bir ülkenin başka bir ülkeye üstünlük kurduğu gündemlerde nefret söylemleri artmaktadır. Nefret söylemleri eyleme dönüştüğü takdirde nefret suçu sayılarak yasal olarak cezalandırılır. Bu çalışma, nefret söyleminin tanımına, oluşumuna, unsurlarına genel bir bakış açısı oluşturmaktadır

Anahtar Kelimeler: