Sosyoloji biliminin alt bilim dallarından olan kent sosyolojisinin henüz bir bilim dalı olmadığı dönemlerde kent ve kentleşme kavramları daha çok mimariye ait iki kavram olarak görülmekte ve mimari ile kent planlaması yaklaşımlarıyla tanımlanmaktaydı. Ancak sanayileşmenin derin küresel etki ve dönüştürmeleriyle birlikte kent ve kentleşme kavramları da farklı boyutlar kazandı. Bunu sonucu olarak da farklı bakış açılarıyla ele alınması zorunlu kavramlar haline geldi. Bundan böyle artık kent, yalnızca kalabalık insan yığınlarının barındığı yer, kentleşmeyi de kalabalık insan yığınlarının barındığı kentsel mekândaki yapılaşma biçimleri olarak tanımlamanın o yapıyı anlamadan bir hayli uzak oldu- ğu görüldü. O zamandan bu yana da bu kavramlara yüklenen anlam, eski bakış açısının çok daha ötesinde derin sosyolojik bakış açısını ve değerlendirmeleri içermektedir. Günümüzün sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasi gelişmeleri ise bu kavramların da kent ve kentleşmeyi açıklamada yeterli olamayacağını, kent denildiğinde en önemli unsurlardan birinin de kente uyum, kent değerlerine sahip olma, kısaca o kente ait olma, aidiyet hissinin kent ve kentleşmeyi belirleyen temel unsurlardan biri olduğu gerçeğinden hareketle kentlileşme kavramı üzerinde yoğunlaşmaktadır. Biz de bu çalışmada bu üç kavramı ele alarak onları kavramsal çerçevesi içerisinde inceleyeceğiz.
Alan : Eğitim Bilimleri; Fen Bilimleri ve Matematik; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|