En genel anlamıyla feminizm kavramı, kadınların erkeklerle eşit hak ve olanaklara sahip olmasının gerekliliğini savunan görüş olarak tanımlanmaktadır. Kökeni 18. yüzyıla uzanan bu kavram, kadın ve erkek arasında politik, ekonomik ve sosyal alanda eşitsizliklerin var olduğu iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Geçmişten günümüze toplumlarda tarihin temelini oluşturan ve kuralları koyan cinsiyetin erkek olduğu kabul edildiğinden kadınların toplumdaki konumu ve dolayısıyla kadın kimliği erkekler tarafından şekillenmektedir. Erkekler güçlü ve aile reisi olarak betimlenirken kadınlar genel olarak anne, ev hanımı ve seks objesi olarak betimlenmiştir. Bu durum kadının ataerkil yapı içinde ikincil konuma indirgemekte ve toplumda kadını dezavantajlı duruma getirmektedir. Bu durumdan hareketle bu iki cinsiyet arasındaki eşitsizliğin reddeden ve bu eşitsizliğin sonucu olarak ortaya çıkan, kadını olumsuz yönde etkileyen durumları sorgulayan feminist teoriler ortaya çıkmıştır. Literatür incelendiğinde feminist teorilerin zamanla gelişim ve değişime uğradığı göze çarpmaktadır. Bu derlemede toplumda kadın kimliğinin değişim sürecini anlayabilmek için 18. yüzyıldan günümüze kadar tarihsel süreç göz önünde bulundurularak feminist teorilerin temel söylemleri ve içerikleri ele alınacaktır.
In the most general sense, the concept of feminism is defined as a view that defends the need for women to have equal rights and opportunities with men. This concept, which dates back to the 18th century, emerged with the claim that there are inequalities in the political, economic and social fields between women and men. From the past to the present, the gender that formed the foundation of history and set the rules in societies is considered to be male, the position of women in society and therefore the identity of women is formed by men. While men are described as strong and family reyes, women are generally described as mothers, households and sex objects. This situation decreases the woman’s paternal structure to a secondary position and leads her to a disadvantage in society. From this situation, feminist theories have emerged, rejecting the inequality between these two sexes and questioning the situations that have a negative impact on the woman, which arise as a result of this inequality. When literature is studied, feminist theories are evolving and changing over time. In this collection, the historical process from the 18th century to today will be taken into account to understand the process of change of female identity in society, and the basic speeches and contents of feminist theories will be discussed.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|