Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 1
 Görüntüleme 45
 İndirme 4
Molla Sadrâ’nin Tasavvuf Yorumu ve Donemin Sozde Mutasavviflarina Yonelttigi Elestiriler
2021
Dergi:  
Eskiyeni
Yazar:  
Özet:

İslâm düşüncesinin bir yenilenme ve muhasebe sürecini yaşadığı klasik sonrası dönem, İslâm felsefesinin dönüşüm geçirerek asıl mecrasını bulduğuna tanıklık eden bir dönemdir. Bu dönemde Antik-Helenistik düşüncenin etkisinin azalmasıyla beraber felsefenin, kelâm ve tasavvuf gibi İslâm düşünce gelenekleriyle etkileşimi artmış ve aralarında önemli sentezler tesis edilmeye çalışılmıştır. İslâm düşüncesinin bütüncül bakış açısını yakalamak için ortaya konulan bu çabaların en mücessem örneklerinden biri Meşşâî, İşrâkî, Ekberî ve kelam okulları arasında hikmetü’l-müteâliye terkibiyle bir uzlaşı tesis etmeye çalışan Molla Sadrâ’nın (1570-1641) çabasıdır. Molla Sadrâ’nın tesis etmeye çalıştığı bu uzlaşıda tasavvufa yaklaşımı ve dönemin mutasavvıflarına yönelttiği eleştiriler bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Makalenin bahse konu ettiği problem, şu sorulara cevap bulmaya çalışmaktadır: Molla Sadrâ’nın temel referansları arasında tasavvuf nerede durmaktadır? Molla Sadrâ’nın tasavvuf anlayışının arka planında hangi isim ve öğretiler bulunmaktadır? Molla Sadrâ kendi dönemindeki mutasavvıflara ne gibi eleştiriler yöneltmiştir? Bir sûfî-filozof (teosof) olarak görülmesine rağmen Molla Sadrâ’nın kendi dönemindeki mutasavvıflara yönelttiği eleştirilerde amacı nedir ve bu eleştiriler nasıl anlaşılmalıdır? Tasavvuf, Sadrâ’nın senteze dayalı felsefesinin karakterini belirleyen en önemli kaynaklardan biridir. Sadrâ’nın tasavvuf anlayışında başta Ekberî geleneğin varlık anlayışı olmak üzere klasik İslam filozoflarının Yeni Eflatuncu düşünceleri ve Sühreverdî’nin İşrâkî öğretilerinin etkisi belirgin bir şekilde kendini göstermektedir. Bilhassa İbnü’l-Arabî’nin vahdetü’l-vücûd anlayışının, Sadrâ’nın tasavvuf anlayışının arka planında en önemli etkiye sahip olduğu söylenebilir. Bununla birlikte Sadrâ yaşadığı dönemde tasavvufu bütünüyle zahirî ritüellerden ibaret gören nazarî bilgiden yoksun mutasavvıflara eleştiriler yönelterek tasavvufu özünden uzaklaştırmalarına karşı çıkar. Sadrâ, artan cehalet, aklî ve nazarî araştırmalardan yoksunluk, süslü söz ve şathiyelerle insanlar nezdinde makam elde etme arzusu ve şeriatın zahirine göre hüküm verme gibi tutum ve davranışlara dikkat çeker. O, bu tür eğilimleri birer cehalet putu olarak değerlendirerek insanı hakikatten uzaklaştıran ve derhal bertaraf edilmesi gereken birer engel olarak kabul eder. Sadrâ’nın eleştirilerinde tasavvufî öğretileri ve geleneğini topyekûn bir eleştiriye tabi tutmaksızın asıl maksadının tasavvufu nazarî boyutundan ve irfanî derinliğinden uzaklaştıran anlayışın tehlikesine karşı uyarmak olduğunu ve belirli şahıs veya kurumları değil, doğru bulmadığı tutum ve inançları hedef aldığını özellikle belirtmesi onun eleştiri üslûbunu dikkate değer kılmaktadır. Makalenin amacı İslâm düşünce ekolleri arasında sağlamaya çalıştığı sentezde Molla Sadrâ’nın tasavvuf yorumunu anlamaya çalışmak ve arif olarak görmediği sözde mutasavvıflara karşı geliştirdiği eleştirilere dikkat çekerek İslâm medeniyetinin eleştiri kültürünü anlamak ve onu bugüne taşımaktır.

Anahtar Kelimeler:

Mullā Sadrā’s Interpretation On Sufism and His Criticisms Against So-called Sufis Of His Period
2021
Dergi:  
Eskiyeni
Yazar:  
Özet:

The post-classical period, in which Islamic thought undergoes a renewal and accounting process, is a period that witnesses the transformation of Islamic philosophy to find its main medium. In this period, with the decrease of the influence of the Ancient-Hellenistic thought, the interaction of philosophy with Islamic thought traditions such as theology (kalām) and sufism increased and important syntheses were tried to be estab-lished between them. One of the most concrete examples of these efforts put forward to capture the holistic point of view of Islamic thought is the effort of Mullā Sadrā (1570-1641), who tried to establish a consensus between the schools of Peripatetic, Ishrākī, Akbarī and theological schools with the composition of transcendental wisdom (al-Hikma al-muta‘aliya). In the consensus that Mullā Sadrā tried to establish, his approach to Sufism and his criticisms against the Sufis of the period constitute the subject of this study. The problem mentioned in the article tries to find answers to the following questions: Where does sufism stand among the main references of Mullā Sadrā? What names and teach-ings are in the background of Mullā Sadrā’s understanding of sufism? What sort of criti-cism did Mullā Sadrā make against the mystics of his time? Although he is seen as a sufi-philosopher (theosophist), what is the purpose of Mullā Sadrā’s criticisms against the mystics of his time, and how should these criticisms be understood? Sufism is one of the most important sources determining the character of Sadrā’s philosophy that based on synthesis. In Sadrā’s understanding of sufism, the influence of the Akbari tradition’s understanding of being, the Neoplatonic thoughts of classical Islamic philosophers and Suhrawardi’s Ishrāqī (Illuminationist) teachings are manifests prominently. In particular, it can be said that Ibn al-ʿArabī’s understanding of wahdat al-wujûd (the Unity of Existence) has the most important influence on Sadrā’s understanding of sufism. However, in his own time he opposes the alienation of Sufism from its essence by criticizing the sufis, who are devoid of theoretical knowledge and regard Sufism as purely apparent rituals. Sadrâ draws attention to attitudes and behaviours such as increasing ignorance, lack of rational and theoretical research, the desire to gain rank in the eyes of people with fancy words and shathiyya (ecstatic words), and to judge according to the outward ap-pearance of the shari’a. He considers such tendencies as idols of ignorance, as obstacles that keep people away from the truth and must be eliminated immediately. Sadrā's criti-cism manner is noteworthy when he specifically states that his main purpose in his criticisms is to warn against the danger of an understanding that distances Sufism from its theoretical dimension and depth of wisdom, without subjecting Sufi teachings and tradition to a total criticism, and therefore he targets attitudes and beliefs that he does not find correct, not specific individuals or institutions. The aim of the article is to draw attention to the criticitics he made against the so-called sufis, which he did not see as wise by trying to understand the Mullā Ṣadrā’s interpretation of sufism in the synthesis he tried to provide among the schools of Islamic thought, and thus to understand the criticism culture of Islamic civilization and carry it to the present day.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Eskiyeni

Alan :   İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 958
Atıf : 1.217
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini