Osmanlı yenileşmesi üzerine yapılan çalışmalara bakıldığında Osmanlı Devleti’nin Batı ile ilişkilerinde daha çok edilgen ve etkilenen bir pozisyonda olduğu şeklinde değerlendirmelerin yapıldığı görülmektedir. Fakat durum tam olarak böyle değildir. Batı’nın “hasta adam” tanımlamasına rağmen Osmanlı, büyük bir dinamizm ile tarihe yön vermeye çalışmıştır. Gelişmiş ve ilerlemiş Batı’nın değerlerini transfer eden Osmanlı, bu değerleri kendi değerleriyle mezc ederek yeni bir forma büründürmüştür. Tarih karşısında daima özne kimliğini koruyan Osmanlı, değişip dönüşürken aynı zamanda çeperindeki devletleri, toplumları ve kültürleri de etkilemiş ve dönüştürmüştür. Osmanlı Devleti’nin değişiminde etkili olduğu devletlerden biri de komşusu İran’dı. Osmanlı ile paralel bir modernleşme sürecinden geçen İran’ın modernleşmesinde büyük bir etkiye sahip olan Osmanlı Devleti, İran Meşrutiyeti üzerinde de yadsınamaz bir tesire sahipti. XIX. yüzyıl boyunca Osmanlı Devleti’nin modernleşme tecrübesinden yararlanan İran’ın gerçekleştirdiği tüm ıslahat teşebbüslerinde bu etkiyi belli oranda görmek mümkündür. Özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı’ya gelen ve Osmanlı’daki yenileşme çalışmalarından etkilenen İranlı devlet adamları ve siyasetçiler Osmanlı’nın yenileşme tecrübesinin örnek alınmasını savunmuşlardır. Yenileşme taraftarı İranlı devlet adamı ve yöneticilerinin yanı sıra İstanbul başta olmak üzere Osmanlı şehirlerinde yaşayan çok sayıda İranlı aydın, ulema, tüccar ve işçi de İran için yegâne kurtuluşun modernleşmek olduğunu tecrübe etmiş ve Osmanlı tecrübesini İran’a nakletmeye çalışmışlardır. Çok sayıda Farsça gazetenin, kitabın, risalenin, şiirin, makalelerin yayınlandığı ve İranlıların yaşadığı her yere ulaştırıldığı İstanbul, adeta İran modernleşme taraftarlarının kalbi konumundaydı. XIX. yüzyıl boyunca idari, askerî, siyasi ve içtimai alanda İran’ı etkileyen Osmanlı, İran meşrutiyeti konusunda da oldukça önemli bir etkiye sahipti. Meşrutiyet, Kanun-ı Esasi, kanun hükümeti, meclis gibi pek çok kavram da bu süreçte Osmanlı’dan ödünç alınmış ve tartışılmıştır. İran Meşrutiyeti’nin fikrî oluşumu sürecinde etkili olan Osmanlı, meşrutiyetin ilanında ve daha sonra yaşanan iç savaşta da etkili olmuştur. Meşrutiyetin ilanından önce İranlı aydınların toplandığı bir merkez hüviyetinde olan İstanbul, Meclis-i Mebusan’ın bombalanmasından sonra yaşanan iç savaşta, İranlı entelektüellerin karargâhı hâline gelmiştir. Ayrıca İstanbul’da faaliyet yürüten ve zaman zaman Osmanlı yöneticilerinden de destek gören Encümen-i Saadet’in İran Meşrutiyeti’ni yeniden elde edilmesi hususunda ortaya koyduğu çaba dikkate değerdir. Bu çerçevede Encümen-i Saadet’in Osmanlı elitleriyle kurduğu ilişki ve encümen bünyesindeki İranlı aydınların İstanbul’daki siyasi ve fikrî mücadelesi önemli dinamiklerdir. Diğer taraftan meşrutiyetin korunması konusunda Tahran’da görev yapan Osmanlı Devleti’nin diplomatları Şemseddin Bey ve Cemil Said Bey yoğun çaba sarf ederken, iç savaşta Osmanlı ordusu da meşrutiyetçilere destek sunmuştur. Çalışmamızda Yeni Osmanlılar’dan Jön Türklere ve Osmanlı Devleti’nin Tahran’da görev yapan diplomatlarına kadar bir bütün olarak Osmanlı Devleti’nin, İran Meşrutiyeti’nin oluşum sürecine katkısı ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
In view of the studies on the Ottoman renewal, it is seen that the Ottoman State is in a position that is more influenced and influenced in its relations with the West. But the situation is not exactly that way. Despite the West’s definition of “the sick man”, Ottoman has tried to give history a great dynamism. The Ottoman, who translated the values of the advanced and advanced West, has created a new form by wrapping these values with their own values. The Ottoman, who always preserved its identity in front of history, has also influenced and transformed the states, societies and cultures in its circles while changing and transforming. One of the states influenced by the Ottoman State was its neighboring Iran. The Ottoman State, which had a great influence on the modernization of Iran through a parallel process of modernization with the Ottoman, had an irreversible foundation on the legitimacy of Iran. The XIX. It is possible to see this effect in a certain degree in all the relief efforts made by Iran, taking advantage of the experience of modernization of the Ottoman State throughout the century. Especially the 19th. From the second half of the century, Iranian state men and politicians who came to the Ottoman and were influenced by the renewal work in the Ottoman have defended the example of Ottoman's renewal experience. In addition to the Iranian state man and his rulers, many Iranians who live in the Ottoman cities, mainly in Istanbul, have experienced that the only liberation for Iran is to modernize and have tried to transfer the Ottoman experience to Iran. Istanbul, where numerous Persian newspapers, books, narratives, poems, articles were published and transported everywhere the Iranians lived, was in the heart of Iranian modernization supporters. The XIX. Thro
Alan : Eğitim Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|