Doğu Akdeniz havzası, tarih boyunca sayısız politik güç arasındaki çeşitli uyuşmazlıklara tanıklık etmiştir. Günümüzde de özellikle 2000’li yılların başlarından beri büyük hidrokarbon rezervlerinin keşfedilmesini takiben Doğu Akdeniz’e kıyıdaş devletlerin havzadaki deniz alanları üzerinde birbiriyle çakışan hak iddiaları gündeme gelmeye başlamış ve bir paylaşım krizi ortaya çıkmıştır. Bu krizin temelinde, uluslararası deniz hukukuna göre deniz yetki alanlarının hakça ilkelere uygun bir şekilde paylaşılması meselesi yatmaktadır. Doğu Akdeniz’deki uyuşmazlıklara ilişkingüncel gelişmelerden biri, 27 Kasım 2019 tarihinde Türkiye ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, iki devletin Akdeniz’deki deniz yetki alanları arasındaki sınırı belirlemek amacıyla yapılmış olan Mutabakat Muhtırası’dır. Söz konusu Mutabakat, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki egemenlik haklarını aktif bir şekilde koruması bakımından önemli bir adımdır. Bu makalenin amacı, uluslararası hukukta deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin ilke ve kuralları incelemek ve Mutabakat’ın hükümleri ile hukuki temellerini değerlendirmektir. İlk bölümde, Mutabakat’a giden süreci ortaya koymak için Doğu Akdeniz’deki mevcut uyuşmazlıklar incelenmektedir. Bunu takiben, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin uluslararası hukukun genel kural ve ilkeleri, uluslararası andlaşmalar ve içtihad hukuku ışığında ortaya konmaktır. Üçüncü bölümde Mutabakat’ın hükümleri, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin tespit edilmiş olan ilke ve kurallar çerçevesinde değerlendirilmektedir. Son bölümde ise Mutabakat’ın hukuki temelleri ve geçerliliğine ilişkin tartışmalar ele alınmaktadır.
The Eastern Mediterranean swimming pool has witnessed numerous disputes between the political powers throughout history. Today, especially since the beginning of the 2000s, after the discovery of large hydrocarbon reserves, the rights claims that conflict with the coastal states on the sea areas in the pool in the Eastern Mediterranean have begun to come to the agenda and a division crisis has emerged. The basis of this crisis is the issue of the division of maritime authority in accordance with the principles of law. One of the main developments related to the disputes in the Eastern Mediterranean is the Mutabakat Meeting, which was held between the Turkish and Libyan National Mutabakat Government on 27 November 2019 with the aim of determining the border between the two states' maritime authority areas in the Mediterranean. The Mutabakat is an important step towards Turkey’s actively protecting its sovereign rights in the Eastern Mediterranean. The purpose of this article is to examine the principles and rules relating to the limitation of the maritime jurisdiction in international law and to evaluate the provisions of Mutabakat and the legal foundations. In the first part, the current disputes in the Eastern Mediterranean are examined to reveal the process to Mutabakat. Following this, the general rules and principles of international law concerning the limitation of the marine jurisdiction shall be revealed in the light of international agreements and law. In the third section, the provisions of Mutabakat are assessed in accordance with the principles and rules established in relation to the limitation of maritime powers. In the last section, discussions on the legal basis and validity of Mutabakat are discussed.
Alan : Hukuk
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|