1980’lerden bu yana yaygınlaşan özelleştirme uygulamaları ve bunun yansıması olarak kamu hizmetlerinin özel kişilere gördürülmesini hedefleyen politikalar kamu hizmetlerinin örgütlenme ve finansmanında esneklik arayışlarının bir ürünü olan Kamu Özel İşbirliği kavramını ortaya çıkarmıştır. Kamu yönetimi reformunun önemli bir unsuru olarak düşünülen Kamu Özel İşbirliği 1990’lı yıllarla birlikte dünya genelinde gerek hükümetlerin gerekse uluslararası sermayenin gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. Kamu Özel İşbirliği, kamu harcamalarının azaltılması, kamusal faaliyetlerin politik alandan çekilmesi ve idari işleyişin piyasa mantığına uydurulması yaklaşımlarını içermektedir. 1930’lardan bu yana Dünya ekonomik sisteminin deneyimlediği en derin kriz tartışmalarının yaşandığı günümüzde, ortaya çıkan değişim ve dönüşüm taleplerinin geleneksel kavramlar üzerindeki etkisi dikkat çekicidir. Bu makalede, 1980’li yıllardan itibaren etkisi artarak süren dönüşüm taleplerinin yarattığı değerler dizisinin bir sonucu olarak, kamu hizmetlerinin örgütlenmesinde önemli bir yer tutan Kamu Özel İşbirliği modelinin kuramsal temelleri özelleştirme ile ilişkilendirilerek kavramsal bir çerçevede incelenmiştir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|