Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 4
 Görüntüleme 147
 İndirme 32
Kuruluşundan Günümüze Türkiye’nin Kelâm Birikimi: Ankara İlahiyat Örneği
2020
Dergi:  
Kader
Yazar:  
Özet:

Bu makale Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşundan günümüze Kelâm Anabilim Dalı’nı; kuruluşu, akademik yapılanması, felsefesi, ulusal ve uluslararası düzeyde dinî düşünceye katkısı çerçevesinde ele almaktadır. Çalışmada öncelikle 1900’lü yılların başından Cumhuriyet dönemine uzanan süreçte Türkiye’deki yüksek din öğretimi hakkında bilgi verilmiş, bu öğretim içinde kelâm ilminin yeri genel olarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin kurulduğu 1949 yılından günümüze kadar kelâm alanına ilişkin süreç ise iki tarihsel dönem üzerinden incelenmiştir. Bu dönemlerden ilki, İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşunda İslâm Dini ve Mezhepleri Tarihi Kürsüsü altında bir ders olarak okutulmasından ayrı bir kürsüye dönüştüğü 1974 yılına kadar olan süreç ve 1974 yılından günümüze kadar yaşanan süreçtir. Bu çerçevede fakültenin kuruluşundan günümüze kelâm alanın tarihsel seyri; akademik kadroda yer alan öğretim üyeleri, ders içerikleri, akademik zihniyet, yapılan çalışmalar, çalışılan tezler üzerinden ele alınmıştır. Çalışmada tarihsel seyrin tespitinde öğretim üyelerinin özlük dosyaları, ders içeriklerinin belirlenmesinde ise özel olarak hazırlanan ders notları ve alan akademisyenlerinin eserleri temel kaynak olarak kullanılmıştır. 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu uyarınca kapatılan medreselerin yerine batılı tarzda kurulan İstanbul Dârülfünun’unu bünyesinde açılan İlahiyat Fakültesi’nde yüksek din öğretimi sürdürülmüştür. 1933 yılında öğrenci azlığı sebebiyle söz konusu fakülte kapanmıştır. Kasım 1949 yılında eğitim-öğretim faaliyetine başlayan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi açılıncaya kadar geçen 16 yıl boyunca Türkiye’de yüksek din öğretimi yapılmamıştır. Bu süre zarfında, din alanında yetişmiş uzmanlara duyulan ihtiyaç gün yüzüne çıkmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi açılmıştır. Yeni açılan fakültede ilahiyat alanına ilişkin disiplinlerin öğretiminin yanı sıra felsefe, psikoloji, sosyoloji, yabancı diller vb. ilimlerin öğretimi de yapılarak çok yönlü bir birikime ve bakış açısına sahip ilahiyatçıların yetiştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaca binaen açılan fakültenin akademik yapılanmasında yer alan kürsülerden biri de İslam Dini ve Mezhepleri Tarihi Kürsüsü’dür Akademik yapılanmanın kürsü sistemine göre düzenlendiği fakültede Kelâm ilmi, 1974 yılına kadar İslâm Dini ve Mezhepleri Tarihi Kürsüsü bünyesinde bir ders olarak okutulmuştur. Bu kürsü bünyesinde İslam dini esasları, İslam mezhepleri tarihi ve kelâm derslerinin öğretimi yapılmıştır. Kürsünün ilk hocası Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükân’dır. Süreç içerisinde akademik kadroda değişiklikler olsa da 1974 yılına kadar kelâm alanına katkı sağlayan önemli isimlerden biri de Muhammed Tavît et-Tancî’dir. Fakültenin Kelâm disiplinin bilimsel hüviyetini kazanmasında ve geliştirmesinde Yörükân ve Tancî’nin katkıları dikkate değer niteliktedir. Bu bilim insanları kendi çalışmalarıyla kelâm alanına, yöntem ve içerik açısından önemli katkılar sundukları gibi kendilerinden sonra bu alanda çalışacak bilim insanlarının yetişmesini de sağlamışlardır. Zira Kelam Kürsü’sünün/Anabilim Dalı’nın kurucusu olan Hüseyin Atay’ın doktora danışmanı M. Tavît et-Tancî’dir. 1974 yılında Hüseyin Atay’ın Profesör olması ile birlikte kelâm dersi, İslâm Dini ve Mezhepleri Kürsüsünden ayrılarak bağımsız bir kürsü hüviyetini kazanmıştır. Kelâmın bir dersten kürsüye dönüşme sürecinin mimarı Prof. Dr. Hüseyin Atay’dır. Atay’ın çabaları ile kelâmcılık, Türkiye’de bir akademik disiplinin üyesi olmaktan daha ziyade kimliğe dönüşmüştür. Bu süreçte Atay, alana ilişkin önemli çalışmaların yanı sıra üretilen bilimsel dini bilginin halka ulaştırılması amacıyla ciddi gayret göstermiştir. Bu çabasının dikkate değer sonuçlarından biri 1982 yasasıyla ilk ve orta dereceli okullarda din derslerinin zorunlu hale getirilmesidir. Yörükân, Tancî, Atay ve yetiştirdikleri akademisyenler Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı’nda yapıtıkları çalışmalarda; Kur’an ve akıl vurgusu, eleştirel düşüncenin ilahiyat alanı için önemi, insan merkezli kelam düşüncesi, güncel problemlere çözüm üretme çabası, Mu‘tezile ve Mâtürîdîlik üzerine yapılan araştırmalar, klasik kelâm birikiminin günümüze kazandırılması amacıyla yapılan tahkik ve tercüme faaliyetleri ön plana çıkmaktadır. Bu çerçevede yapılan bilimsel çalışmaların özünde dini düşüncenin tahlilinde ilahi olanla insani olan arasındaki ayrımın doğru tespit edilmesinin önemine işaret edilmektedir. Ayrıca insana, yaşamının anlamı ve değerine ilişkin bir perspektif kazandırılması amaçlanmaktadır. İnsan merkezli kelam anlayışının sistematik bir biçimde birey, sorumluluk ve ahlak temelinde ele alındığı Kelâm Anabilim Dalı’nda, kelâm ilmi sadece soyut kurgulardan ibaret olan bir düşünce sistemi olarak değil, çevremizde ve dünyada olup bitenlere ilişkin bir bakış açısı geliştirme ve kazandırma işlevine sahip bir disiplin olarak yapılandırılmıştır.

Anahtar Kelimeler:

From The Establishment To The Present Day Of Turkey's Kelam Acquisition: Ankara Theological Example
2020
Dergi:  
Kader
Yazar:  
Özet:

This article deals with the Kelâm Anabilim Dali from the establishment of the University of Ankara to the present day; in the framework of its organization, academic structure, philosophy, contribution to religious thinking at national and international level. The study first provided information about the higher religious teaching in Turkey in the process from the beginning of the 1900s to the period of the Republic, and in this teaching the place of the language science was attempted to be identified in general. The process relating to the language field from 1949 to today, when the Faculty of Theology of Ankara was founded, has been studied through two historical periods. The first of these periods is the process from the establishment of the Faculty of Theology to the 1974 and the process from 1974 to the present day, when the Islamic Religion and Methods were taught as a course under the Historical Course. In this framework, the historic course of the vocabulary field from the foundation to the present; the faculty members involved in the academic staff, the course contents, the academic mindset, the studies done, the theses studied. In the study in the identification of the historical course, the personal files of the faculty members, while in the determination of the curriculum content, the special prepared curriculum notes and the works of the field academics were used as the main source. According to the Tevhid-i Tedrisat Act adopted on 3 March 1924, higher religious teaching was continued at the Faculty of Theology, which was opened within the Istanbul Dârülfünun, established in the western style, instead of the closed medreses. The school was closed in 1933 due to the lack of students. In November 1949, until the opening of the Faculty of Theology of the University of Ankara began its educational activity, there was no higher religious teaching in Turkey for the past 16 years. During this time, the need for specialists who have grown up in the religious field has come to face. In order to meet this need, the Faculty of Theology of Ankara University was opened. The newly opened faculty teaches disciplines related to the field of theology as well as philosophy, psychology, sociology, foreign languages, etc. The teaching of the sciences is also aimed at educating the theologians with a multi-faceted accumulation and perspective. One of the curricula included in the academic structure of the faculty opened for this purpose is the Islamic Religion and the History Course of the Mezheplers in the faculty where the curriculum system of the academic structure was organized, the Kelâm science was taught as a course within the Islamic Religion and the History Course of the Mezheplers until 1974. In this course, the teachings of the Islamic religious principles, the history of the Islamic disciples and the language lessons were made. His first teacher is Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükân. Despite the changes in the academic staff during the process, one of the important names that contributed to the language field until 1974 is Muhammad Tavît et-Tancî. The contributions of Yörükân and Tancî in the acquisition and development of the scientific benefits of the Faculty of Kelam discipline are considerable. Those scientists have also provided the education of the scientists who will work in this field after them, as they have made significant contributions to the speech field, method and content with their own work. The doctoral consultant of Hussein Atay, the founder of Zira Kelam Kürsü/Anabilim Dali, is M. Tavît et-Tancî. In 1974, with Hussein Atay being a Professor, the language lesson, Islamic Religion and the Messages Course, won an independent Course award. The architect of the process of converting the word from a class to a box is Prof. Dr. Hussein Atay. With Atay’s efforts, vocabulary has become identity rather than a member of an academic discipline in Turkey. In this process, Atay has made serious efforts in order to communicate the scientific and religious knowledge produced to the public, in addition to important studies on the field. One of the remarkable results of this effort is the obligation of religious courses in primary and secondary schools by the 1982 law. In the work of Yörükân, Tancî, Atay and the academics they educate at the University of Ankara Theological Faculty of Kelam Anabilim Dali; the emphasis on the Qur'an and the mind, the importance of critical thinking for the the theological field, human-centric kelam thought, the effort to produce solutions to current problems, the research on Mu'tezile and Mâtürdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîdîd In the essence of the scientific studies carried out in this framework, it is important to correctly identify the difference between the divine and the human in the assessment of religious thought. It is also intended to give man a perspective on the meaning and value of his life. In the Kelam Anabilim Division, where human-centric kelam understanding is systematically addressed on the basis of individual, responsibility and morality, kelam science is structured as a system of thought that is not just abstract concepts, but as a discipline that has the function of developing and providing a view of what is happening in our surroundings and in the world.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler




Kader

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 601
Atıf : 1.137
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini