Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra 1990’lardan günümüze kadar geçen süreçte Türkiye’nin Kafkasya politikasında değişimler yaşanırken Dağlık-Karabağ politikası da değişime uğramıştır. Türkiye’nin hem Kafkasya politikası hem de Dağlık-Karabağ politikasındaki değişim en belirgin II. Dağlık-Karabağ Savaşı’nda gözlemlenmiştir. Türkiye’nin savaş süresince uyguladığı politikalar ve üstelendiği rol, bu değişimin delilleridir. Değişim ise söylemsellikten eylemselliğe doğru bir geçişi ifade etmektedir. Bu geçiş başlıca üç ana nedenden kaynaklanmaktadır; birincisi, iç politikadaki dinamikler, ikincisi, Türkiye’nin her alanda kapasite artışı ve üçüncüsü, Suriye İç Savaşı’nın etkisi. Tüm bu nedenler, Türkiye’nin Dağlık-Karabağ politikasında daha belirgin ve daha operasyonel politikalar izlemesinin yolunu açmıştır. II. Dağlık-Karabağ Savaşı, Türkiye’nin hem Azerbaycan hem de Kafkasya politikalarının anlaşılması için de önemli ipuçları barındırmaktadır. II. Dağlık-Karabağ Savaşı, Türkiye’nin bölgesel güç hedeflerinin daha iyi anlaşılması için de alt metni ve arka planı olan bir olaydır. Bu bakımdan Dağlık-Karabağ politikasındaki eylemsel bir politikaya geçişin görüldüğü II. Dağlık-Karabağ Savaşı, aynı zamanda Türkiye’nin Azerbaycan ile zaman ilerledikçe işbirliği alanlarını çok daha fazla arttıracağı ve stratejik işbirliği hedeflerinde ideal noktaya taşıyacağının da garantörü niteliğindedir.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|