Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 75
 İndirme 12
Felsefe Optiğinden Aşkın Renkleri
2020
Dergi:  
Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

Selahaddin Halilov'un Felsefe Optiğinden Aşkın Renkleri kitabı hakkında değerlendirme yazısı. Doğu ve Batı dünyasında aşkın nasıl anlaşıldığı ve yorumlandığı üzerine karşılaştırmalı bir çalışma yapmış olan Halilov'un düşüncesini değerlendirmek için yapılmış bir çalışmadır. Felsefe Optiğinden Aşkın Renkleri kitabı Senail Özkan’ın bir takdim yazısı, giriş ve yedi bölümden oluşmaktadır. Kitapta kaynakçaya yer verilmemiştir. Halilov, kitabın giriş kısmında ‘aşk’ın ne olduğunu ve hangi ilim dalı tarafından ele alınması gerektiğini açıklamıştır. Ona göre aşk insanın manevi âleminin en derin katmanlarında ortaya çıktığı için temel itibariyle bilinçdışı alana aittir. İlim onu irdeleyemez, aşk, ilim için muğlak bir alandır ve mantıki düzlemde değerlendirilmesi oldukça zordur. İlim açısından incelenemediği için bu işi felsefe ve şiir üstlenmektedir.(s.16, s. 55) Şiir ve aşk ilişkisine değinen Halilov, şiirin aşk ile büyük bir ilgisi olduğunu Doğu’da ve Batı’da aşk konusunun şiir sanatının kapsamı içinde değerlendirildiğini söyler. Doğu’da Nizami, İbn Arabi, Mevlana, Fuzuli, İkbal ve Cavid’e kadar Doğu şairlerinin aşk konusunu ele aldığı ve bununla ilgili eserler verdiğini ekler. Halilov’a göre Doğu’da aşk, ‘ilahi nitelikte’ ele alınmaktadır. Bütün kitap boyunca ‘ilahi aşk’ meselesi üzerinde duran Halilov bazen bu görüşü savunmuş bazen de tutarsız ve gerçek hayattan uzak olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Ona göre aşk, ilahi olmaktan ziyade ferdi, bireysel veya insanidir. Aşk, ‘yerle gök arasında’ olması gerekmektedir. Bu açıdan Halilov aşkı, rasyonel bir düzlemde alan Batı öğretisini tercih ettiğini söylemektedir.(s.18) Fakat kitabına baktığımızda aslında Halilov’un bazı gerekçeler nedeniyle bu konuda biraz tereddütte kaldığını göreceğiz. (s.25) Aşkla ilgili kısa bir girişten sonra ‘Aşk Duygusu’ bölümünde Halilov aşk duygusunun niteliğinden ve nasıl oluştuğundan bahseder. İnsanların manevi-duygusal durumunu, yaşadığı duyguları, izlenimleri gayri mantıki yollarla yani şiir, müzik, dans… vb. vasıtalarla ifade etme ihtiyacı duymaktadır. Doğu’da aşktan, üstün poetik bir anlatımla veya hazin lirik bir dille söz edilmektedir. Aşk genellikle ya şiir ve müzikle, ya da dramatik sahneler vasıtasıyla sunulmakta ama onun kendine özgü içyapısına kimse dokunamamaktadır.(s.20) İlahi aşkın Doğu toplumunda hâkim olduğunu söyleyen Halilov bu aşkı tercih edenlerin hissi tecrübeye, hissi dünyaya bigâne kaldığını, hatta kendi iç dünyalarında bile onu görmeye çalışmadıklarını söyler. (s.21) Doğu’da beşeri aşkla ilahi aşk birbirinden ayrılmadığı için oldukça sinkretik yani felsefî fikirlerle dinî fikirlerin bir sistem içerisinde bütünleştirilmiş bir hali olan ‘aşk öğretisi’ ortaya çıkmıştır. Şiirlerinde dünyevi aşkı terennüm eden sufiler ‘ilahi aşk’ konseptini oluşturmak için dünyevi aşkı tasvir eden tipleme ve teşbihlerden yararlanmışlardır. Bu da sonuçta iki alanın yani dünyevi aşk ile ilahi aşk alanının fena halde birbirine karışmasına sebep olmuştur. (s.22) Bu duruma en iyi örnek Mevlana’dır. Mevlana eserlerinde dünyevi aşka ilahi aşkı birbirine karıştırmış ve dünyevi aşkı kötülemiştir. (s.28) Doğu ile Batı’yı karşılaştıran Halilov, Batı’da ise Doğu’dan farklı olarak aşka rasyonel bir şekilde yaklaşıldığını, hatta tasnif ve taksime tabi tutulduğunu söyler.(s. 22) İkinci bölümde ‘İlk Aşk ve Şehvet’ başlığında aşkın biyolojik yönüne değinen Halilov’a göre ergenin gönlündeki aşk, genetik olarak aktarılmış bir duygudur. Bu duygu tam olarak şekillenmemiş, sınırları belirlenmemiştir. Ergen, aşkı ideal bir düzlemde düşünür ve gerçek aslında onun idealinden farklıdır. Fakat onu farklı olduğuna inandırmak zordur; çünkü o gerçeği değil, onun suretinde kendi idealini görmektedir. Ergenin aklı gördüğünün o olmadığını söyler, ama kalp yine de görmek istediğini görür. (s.32) İlk aşk ve şehvani duygu; çocuğun kendini cinsel bakımdan farklı hissettiği anda başlar. Birbirinden farklı iki duygu ortaya çıkar. Birinci duygu çocuğu göklere çıkarmaktadır, ikinci duygu ise karşı cinse yönelir. O vahşi bir ihtirastır. Ulvi aşk duygularıyla erotik duygu birleşince aşk kemal derecesine yükselir. Fakat bu durumu herkes başaramaz. Bazıları sadece ulvi duyguları ya da şehvet duygularını mutlaklaştırmaktadır. Freud diğer duyguların tamamının temelinde şehvet duygusunun yattığını iddia eder. Bu nedenle aşk aslında erotik bir davranış şekli olarak, Tanrı sevgisine benzememekte, her şeyden önce cismaniliğe eğilim göstermektedir. (s. 38) Üçüncü bölümde ‘Din ve Aşk’ başlığı altında Doğu’da aşk konusunda ifrat tutumun yüce ve erdemli bir mertebe olarak kabul edildiğini söyleyen Halilov, aşkın insan iradesini kendi egemenliği altına aldığını ifade etmektedir. Rasyonel düşüncenin ifrat ve saçma olarak değerlendirildiği aşk, duygusal düşünce açısından önemli bir kriter olarak görülmüştür.(s. 42)

Anahtar Kelimeler:

The Colors Of Love From Philosophy Optics
2020
Yazar:  
Özet:

Selahaddin Halilov's Book of Love's Colors from Philosophical Optics. It is a study done to evaluate Halilov's thought, who has done a comparative study on how love is understood and interpreted in the Eastern and Western world. The book The Colors of Love from Philosophy Optics consists of a presentation of Senail Özkan, entrance and seven sections. There is no source in the book. Halilov explained in the entrance of the book what 'love' is and which branch of science should be dealt with. According to him, love belongs to the unconscious area, because it appears in the deepest layers of the human spiritual world. Knowledge is unable, love is a great place for knowledge, and it is quite difficult to evaluate in the logical level. Because it is not in the field of science, it is in the field of philosophy and poetry.Halilov, referring to the relationship between poetry and love, says that the poetry has a great interest in love in the East and the West that the subject of love is considered within the scope of poetry art. In the east, Nizami, Ibn Arab, Mevlana, Fuzuli, Iqbal and Cavid, the Eastern poets discussed the subject of love and gave them works related to it. According to Halilov, in the East, love is treated as a 'divine' nature. Halilov, who stood on the issue of 'divine love' throughout the book, sometimes defended this view and sometimes tried to explain that he was uncohered and far from real life. According to him, love is ferocious, individual or human rather than divine. Love must be between the earth and heaven. In this regard, Halilov's love says he prefers the Western doctrine in a rational level.18 But when we look at his book, we will see that Halilov was somewhat hesitated about it for some reason. (s.25) After a short entry on love, Halilov talks about the nature and how the feeling of love formed in the 'Love Feeling' section. The mental and emotional state of people, the emotions they experience, the impressions they experience in unrational ways, i.e. poetry, music, dance, etc. They need to express through the means. In the East, it is spoken of love, with a superior poetic narrative or a treasure lyrics language. Love is often presented either through poetry and music, or through dramatic scenes, but no one can touch its own interior.and s. 20) Halilov says that divine love is the rule in the Eastern society, and that those who prefer this love are the senses of experience, the senses of the world, and they do not even try to see it in their own inner worlds. In the East, because the divine love with human love is not separated, the ‘Love Teachings’ has emerged, which is quite synchritious, meaning a state integrated within a system of religious ideas with philosophical ideas. The sufians, who in their poems rejoiced worldly love, took advantage of the typing and encouragement of worldly love to create the concept of 'Godly love'. This, in the end, has caused the two spheres, the worldly love and the divine love spheres to be misleading. (s.22) The best example of this situation is Mevlana. In the works of Mevlana, worldly love mixed divine love with one another and worldly love was evil. Halilov, who compares the East to the West, says that in the West, unlike the East, love is rationally approached, and that it is even subject to taxation and taxation. 22) According to Halilov, referring to the biological aspect of love in the second part in the title 'First Love and Love', love in the heart of the teen is a geneticly transmitted feeling. This feeling has not been fully shaped, the boundaries have not been determined. Adolescent thinks about love in an ideal level, and the reality is actually different from his ideal. But it is difficult to convince him that he is different, because he sees his own ideal not the truth, but in his form. The teen says that he is not what the mind sees, but the heart still sees what he wants to see. and s. The first love and shivani feelings begin when the child feels different from sexuality. There are two different feelings from each other. The first feeling takes the child to heaven, and the second feeling turns to the opposite sex. It is a wild warrant. When the wolf's love feelings are combined with erotic feelings, love rises to the degree of kemal. But not everyone can succeed in this. Some only absolute wolves feelings or feelings of greed. Freud claims that the foundation of all the other feelings is the feeling of sadness. Therefore, love, in fact, is a erotic form of behavior, not like God’s love, it tends first and foremost to the sexuality. and s. In the third part, under the title ‘Religion and Love’, Halilov says that in the east the affirmation of love is considered a supreme and noble step, and that love has taken the human will under its own domination. Love, where rational thought is considered as false and absurd, has been seen as an important criterion for emotional thought. 42)

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler










Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 324
Atıf : 330
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini