Delâilü’l-Hayrât içinde Hz. Muhammed’e, onun âline, ashabına ve ezvacına dua ve salavat, Esmâ-i Hüsnâ, Esmâ-i Nebî ve bir takım hadîs-i şerîfler bulunduran bir vird ve ezkâr kitabıdır. Şâzeliyye tarikatının Cezûliyye kolunun kurucusu olan Şeyh Muhammed b. Süleyman el-Cezûlî (ö. H. 870) tarafından kaleme alınmıştır. İlk zamanlar Şazeliyye tarikatının mensupları tarafından okunsa da daha sonraları Anadolu’da ve Kuzey Afrika’da çok rağbet görmüştür. Sadece tarikat mensupları tarafından değil halk tarafından da faziletine inanılarak okunmuştur. Bu şöhretin sonucunda Delâilü’l-Hayrât, dinî-tasavvufî zümre çatısı altındaki edebiyatçılar tarafından da ilgi görmüş tercüme ve şerh çalışmalarına konu olmuştur. Delâilü’l-Hayrât, Klasik Türk Edebiyatı’nda tercih edilen şerh konularının birden fazlasını içinde barındırmaktadır. Özellikle Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı alanında üzerine birçok şerh yazılmıştır. Mensur şerhlerden en önemlisi Karadâvud-zâde Mehmed Efendi’nin (ö. H. 1170) şerhidir. Karadâvud-zâde, şerhine başka kaynaklardan menkıbeler ve bilgiler eklemiş ve bunun neticesinde gayet hacimli bir eser ortaya koymuştur. Delâilü’l-Hayrât’a yazılan manzum şerhlerin örneklerinden bir tanesi ise 1828-1892 yılları arasında yaşamış olan İsmail Sâdık Kemâl’in Rûh-ı Kemâl isimli eseridir. Delâilü’l-Hayrât şerhlerinin genel itibariyle nesir olduğu göz önünde bulundurulduğunda İsmail Sâdık’ın şerhi, nazım olması hasebiyle ehemmiyetlidir.
And in the midst, and in the The Book of Muhammad, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, the Holy Qur’an, and the Holy Qur’an. He is the founder of the covenant of Muhammad b. Suleiman al-Jazûli (a.s. 870). It was first read by the members of the Chazeliya ethics, but later it saw a lot of trouble in Anatolia and North Africa. It was read not only by the members of the taricate, but also by the people of faith. As a result of this reputation, Delâilü’l-Hayrât was the subject of his translation and charity work, which was also interested by the literary scientists under the roof of the religious-tasavvufî gümre. Delâilü’l-Hayrât contains more than one of the preferred charity subjects in Classical Turkish Literature. In particular, there have been many honours written on the field of Dinî-Tasavvufî Turkish Literature. The most important of the Mensur charges is the charges of Karadâvud-Zâde Mehmed Efendi (e.g. H. 1170). He has made a great deal of knowledge, and has made a great deal of knowledge, and has made a great deal of knowledge. One of the examples of the manzum sherh written to Delâilü’l-Hayrât is the work of Rûh-i Kemâl of Ismail Sadik Kemâl, who lived between the years 1828-1892. And when it comes to the wrath of Isaiah, the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath of the wrath.
Delâilü’l-Hayrât; içinde Hz. Muhammed’e, onun âline, ashabına ve ezvacına dua ve salavat, Esmâ-i Hüsnâ, Esmâ-i Nebî ve bir takım hadîs-i şerîfler bulunduran bir vird ve ezkâr kitabıdır. Şâzeliyye tarikatının Cezûliyye kolunun kurucusu olan Şeyh Muhammed b. Süleyman el-Cezûlî (ö. H. 870) tarafından kaleme alınmıştır. İlk zamanlar Şazeliyye tarikatının mensupları tarafından okunsa da daha sonraları Anadolu’da ve Kuzey Afrika’da çok rağbet görmüştür. Sadece tarikat mensupları tarafından değil halk tarafından da faziletine inanılarak okunmuştur. Bu şöhretin sonucunda Delâilü’l-Hayrât, dinî-tasavvufî zümre çatısı altındaki edebiyatçılar tarafından da ilgi görmüş tercüme ve şerh çalışmalarına konu olmuştur. Delâilü’l-Hayrât, Klasik Türk Edebiyatı’nda tercih edilen şerh konularının birden fazlasını içinde barındırmaktadır. Özellikle Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı alanında üzerine birçok şerh yazılmıştır. Mensur şerhlerden en önemlisi Karadâvud-zâde Mehmed Efendi’nin (ö. H. 1170) şerhidir. Karadâvud-zâde, şerhine başka kaynaklardan menkıbeler ve bilgiler eklemiş ve bunun neticesinde gayet hacimli bir eser ortaya koymuştur. Delâilü’l-Hayrât’a yazılan manzum şerhlerin örneklerinden bir tanesi ise 1828-1892 yılları arasında yaşamış olan İsmail Sâdık Kemâl’in Rûh-ı Kemâl isimli eseridir. Delâilü’l-Hayrât şerhlerinin genel itibariyle nesir olduğu göz önünde bulundurulduğunda İsmail Sâdık’ın şerhi, nazım olması hasebiyle ehemmiyetlidir.
Alan : Eğitim Bilimleri; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|