İslam inancının temeli olan tevhid anlayışı etrafında şekillenen kavramlardan biri olan “tesbih” sözcüğü Kurʾân âyetlerinde Allah’ı tenzih anlamıyla kullanılmıştır. Tenzih ifade eden kavramın akıl sahibi olan insan, cin, melek ve evrende yer alan ancak akıl sahibi olmayan diğer nesnelere isnadı da Kurʾân’da yer almıştır. Bu bağlamda müfessirler akıl sahibi varlıkların tesbih eylemini anlamlandırma, yorumlama konusunda müşterek görüşlere sahipken, akıl sahibi olmayan hatta canlılık özelliği bulunmayan nesnelerin tesbih eylemini idrak ve yorumlamada ihtilafa düşmüşlerdir. Konuyu özellikle tasvvufi açıdan değerlendiren islam düşünürleri, bütün varlıkların varoluşları itibariyle Allah’ın varlığına işaret ettiğini belirtmişlerdir. Onlara göre varlıkları, ontolojik açıdan imkân ifade eden tüm yaratılmışlar Allah’ın varlığına delalet etmektedirler. Bu yönüyle tüm varlıklar Allah’a tesbih eyleminde bulunurlar. Kur’ân sûrelerinde akıl sahibi olmayan varlıkların tesbihiyle ilgili ifadeleri bazı müfessirler bu varlıkların yaratılış şekilleri üzerine varlıklarını devam etmesi, lisanı hal ile açıklamışlardır. Kimi müfessirler ise Allah’ın kâinatta yaratmış olduğu her varlıkta şuur bulunduğu düşüncesinden hareketle, bütün varlıkların yaratılışlarına uygun dil ile Allah’ı tesbih ettiklerini belirtmişlerdir. Tesbih konusundaki bu bilgilerden hareketle çalışmada ilk başta Arap dili bakımından tesbih kavramının dilsel analizi yapılacaktır. Bu makalede daha çok filozof kimliğiye tanınan Molla Sadrâ’nın tefsir eserinde bir müfessir olarak tefsir eserinde inceleme konusu yaptığı Müsebbihât sûrelerinden Hadîd, Cum‘a ve A‘lâ sûrelerinde, tesbih kavramının geçtiği ayetleri yorumlanması bağlamında konu sınırlandırılmıştır. Müellifin zikredilen sûrelerin ayetlerini tefsiri çerçevesinde akıllı ve gayri akil varlıkların tesbih eylemi ile ilgili görüşleri ve konuya yaklaşım metodu incelenilmiştir.
İslam inancının temeli olan tevhid anlayışı etrafında şekillenen kavramlardan biri olan “tesbih” sözcüğü Kurʾân âyetlerinde Allah’ı tenzih anlamıyla kullanılmıştır. Tenzih ifade eden kavramın akıl sahibi olan insan, cin, melek ve evrende yer alan ancak akıl sahibi olmayan diğer nesnelere isnadı da Kurʾân’da yer almıştır. Bu bağlamda müfessirler akıl sahibi varlıkların tesbih eylemini anlamlandırma, yorumlama konusunda müşterek görüşlere sahipken, akıl sahibi olmayan hatta canlılık özelliği bulunmayan nesnelerin tesbih eylemini idrak ve yorumlamada ihtilafa düşmüşlerdir. Konuyu özellikle tasvvufi açıdan değerlendiren islam düşünürleri, bütün varlıkların varoluşları itibariyle Allah’ın varlığına işaret ettiğini belirtmişlerdir. Onlara göre varlıkları, ontolojik açıdan imkân ifade eden tüm yaratılmışlar Allah’ın varlığına delalet etmektedirler. Bu yönüyle tüm varlıklar Allah’a tesbih eyleminde bulunurlar. Kur’ân sûrelerinde akıl sahibi olmayan varlıkların tesbihiyle ilgili ifadeleri bazı müfessirler bu varlıkların yaratılış şekilleri üzerine varlıklarını devam etmesi, lisanı hal ile açıklamışlardır. Kimi müfessirler ise Allah’ın kâinatta yaratmış olduğu her varlıkta şuur bulunduğu düşüncesinden hareketle, bütün varlıkların yaratılışlarına uygun dil ile Allah’ı tesbih ettiklerini belirtmişlerdir. Tesbih konusundaki bu bilgilerden hareketle çalışmada ilk başta Arap dili bakımından tesbih kavramının dilsel analizi yapılacaktır. Bu makalede daha çok filozof kimliğiye tanınan Molla Sadrâ’nın tefsir eserinde bir müfessir olarak tefsir eserinde inceleme konusu yaptığı Müsebbihât sûrelerinden Hadîd, Cum‘a ve A‘lâ sûrelerinde, tesbih kavramının geçtiği ayetleri yorumlanması bağlamında konu sınırlandırılmıştır. Müellifin zikredilen sûrelerin ayetlerini tefsiri çerçevesinde akıllı ve gayri akil varlıkların tesbih eylemi ile ilgili görüşleri ve konuya yaklaşım metodu incelenilmiştir.
Field : Güzel Sanatlar; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|