Tarih temalı diziler furyası içinde belki de en popüleri olan Muhteşem Yüzyıl yayınlandığı ilk günlerden itibaren çeşitli yönleriyle toplumun hemen her kesimin yoğun ilgisini çekmiş ve çeşitli tartışmaların konusu olmuştur. Bu çalışmada, "tarihsel gerçeklik” ve “kurmaca” unsurlarının dizilerin içeriklerine nasıl yansıması gerektiğine dair yürütülen tartışmaların; siyaset, akademik, sanat ve medya mensupları tarafından hangi yönleriyle ele alındığı ve konuya nasıl yaklaşıldığı Muhteşem Yüzyıl ekseninde irdelenmiştir. Diziye dair yürütülen tartışmalar, 2012 yılının Kasım ayında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı "Biz böyle Kanuni tanımadık. Bizim öyle ecdadımız yok” açıklamasının ardından yayınlanan haberler ve köşe yazıları çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Niceliksel ve niteliksel içerik analiziyle yapılan çözümlemeler, ulusal basının internet ortamında yayınlanan sayıları ile söz konusu tartışmalara haber niteliğinde yer veren internet siteleri kapsamında, belirlenen kategoriler üzerinden değerIendirilmiştir. Bu kategoriler; “dizinin tarihi gerçeklere dayanarak gerçekleri yansıtması gerektiğini savunanlar”," dizinin tarihi gerçeklere dayansa da bir kurgu/kurmaca olduğunu savunanlar”, "gündem değiştirmek için dizi üzerinden siyaset yapıldığını savunanlar, "demokrasi karşıtı politika uygulandığını savunanlar” şeklindedir.
From the first days in which the Great Century, which is
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|