Atıf Sayısı
169
Görüntüleme
114
İndirme
31
Felsefi düşünce açısından bakıldığında insan-doğa ilişkisi ilkçağlardan beri süregelen bir ilişkidir. İlkçağ filozoflarının doğaya yönelişlerinin temelinde doğaya egemen olma değil, onu anlama çabası yatmaktadır. Doğayla arasına mesafe koymayan insan, tersine onunla bütünleşmeyi seçmiştir. Halbuki 16. ve 17. yüzyıllara gelindiğinde özellikle Bacon ve Descartes’la başlayan ve aklın tek ölçüt olarak görülmesiyle formüle edilen bu anlayış, yani bilimsel dünya görüşü, insanın hem kendisini hem de çevresini algılama biçimini bütünüyle değiştirerek mekanik bir doğa tasarımına yol açmış ve artık doğanın akıl yoluyla tasarlandığı ve dönüştürüldüğü yeni bir döneme girilmiştir. Süreç içerisinde ortaya çıkan ve Rousseau ile romantiklerin de etkisiyle olgunlaşan ekolojik görüşler, insanla doğa arasındaki ilişkinin niteliğini ve yönünü, insanın doğayla olan duygusal bağına da önem vererek yeniden ele alarak belirlemişlerdir. Bunun sonucu olarak da, insanı ve onun ihtiyaçlarını merkeze alan yeni bilim anlayışı yerine, çevreyi ve onun sorunlarını merkeze alan yeni bir çevreci anlayışa yönelmişlerdir. Bu yazı, insanın yaşadığı çevreyi kendi evi olarak, çevre sorunlarını da bizzat kendi sorunu olarak görüp onu sahiplenebilecek bir bilinç oluşturmada felsefenin rolünü sorgulamayı, başka bir deyişle, çevre bilinci oluşturmada felsefi bilincin gücünü göstermeyi amaçlayan ve çevre sorunlarının insani, ahlaki ve felsefi arka planını tartışmayı hedeflemektedir
From a philosophical point of view, the human-natural relationship is a continued relationship since the early ages. The foundation of the orientations of the early philosophers to nature is not the attempt to dominate nature, but the attempt to understand it. The man who does not put a distance between nature, instead has chosen to integrate with it. But in the 16th and 17th centuries, this concept, which began with Bacon and Descartes, and was formulated by the one measure of mind, that is, the scientific worldview, has led to a mechanical nature design by completely changing the way man perceives himself and his surroundings, and has now entered a new era in which nature is designed and transformed through mind. The ecological views emerging in the process and mature by the influence of Rousseau and the romantics have re-defined the nature and direction of the relationship between man and nature, and the emotional bond between man and nature. As a result, instead of a new scientific understanding that focuses on man and his needs, they have turned to a new environmental understanding that focuses on the environment and its problems. This article aims to question the role of philosophy in the creation of a consciousness that personally sees the environment in its own home, and environmental problems as its own problem, in other words, to show the power of philosophical consciousness in the creation of environmental consciousness, and to discuss the human, moral and philosophical background of environmental problems.
Alan : Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
