Yönetişim 1990’lı yıllarda hükümet olmadan birlikte yönetme unsurları ile öne çıkan, kamu politikalarının yönetilenlerle birlikte belirlendiği sistemsel, siyasal ve yönetimsel bir model olmuştur. Yönetişim ilk olarak Dünya Bankası tarafından formüle edilmiş, modele Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) gibi uluslarötesi kuruluşların katkıları ile farklı unsurlar eklenmiştir. Yönetişim modeli yönetme platformunu devlet, özel sermaye ve sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı üçlü bir yapıya bırakmaktadır. Bu yapıda özel sermaye hem devlet hem özel sermaye statüsü ile kendisine yer bulurken işçi sınıfı, tüketiciler ve çevre kuruluşları gibi kesimler sivil toplum kuruluşları çatısı altında yalnız bırakılmıştır. Yönetişim modeli küresel düzleme taşınırken devletlerin yerini uluslarötesi kuruluşlar, özel sektörün yerini çokuluslu şirketler ve sivil toplumun yerini de küresel sivil toplum kuruluşları almıştır. 2000’li yıllara gelindiğinde yönetişim modeline katkı sağlayan küresel aktörlerin sermayeye daha çok yer açma ve nüfuzlarını artırma kaygısıyla ‘ayrı ayrı’ yönetmek yerine ‘ortaklaşa’ yönetme yoluna gittikleri görülmektedir. Uluslarötesi kuruluşlar farklı yöntem ve ortaklıklarla ekonomi politikalarını ortaklaşa yönetmek suretiyle güçlerini artırmakta ve özel sermayeye açılan yeri genişletmektedir. Ortaklaşa yönetişim bu kapsamda uluslarötesi aktörlerin ulusal ve küresel piyasaları daha güçlü regüle edebilmeleri için farklı yöntemler ve karma ortaklıklar ile uyguladıkları yönetişim modeli bir yöntem olarak literatüre sunulmaya çalışılmaktadır. Makalede altı uluslarötesi kuruluş ve altı ortaklık kombinasyonu ile ortaklaşa yönetişim yönteminin uygulama yöntemleri araştırılmakta ve küresel aktörlerin çokuluslu şirketler lehine ulusal, bölgesel ve küresel politikaları nasıl yönlendirdikleri incelenmektedir. Makalenin ilk uygulama incelemesinde AB ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ortaklığı ve bu iki aktörün hangi ortaklık uygulamaları ile politikalarını belirledikleri araştırılmaktadır. İkinci inceleme BM ve OECD’nin ortaklaşa yönetişim uygulamalarını ortaya koyarken üçüncü uygulama örneği BM, OECD ve Dünya Bankasının birlikte yürüttükleri politikaları incelemektedir. Makalenin dördüncü uygulama incelemesi ticarette engellerin kaldırılması için BM, OECD ve DTÖ’nün birlikte yürüttükleri ortak politika faaliyetlerini araştırırken makalenin son uygulama incelemesi Dünya Bankası, DTÖ ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ortak politika yönlendirme uygulamaları olmaktadır. Makale bu ortaklık örnekleri ile küresel aktörlerin ortaklaşa yönetişim yöntemlerini ortaya koymakta ve bu yöntemleri sınıflandırmaya çalışmaktadır.
Governance was a systemic, political and administrative model in the 1990s, in which public policies were defined together with the governed. The management was first formulated by the World Bank, the model was added to various elements with the contribution of transnational organizations such as the Organization for Economic Cooperation and Development (OECD), the United Nations (UN) and the European Union (EU). The management model leaves the management platform on a triple structure in which the government, private capital and civil society organizations are involved. In this structure, private capital has both the state and private capital status, while sections such as the working class, consumers and environmental organizations have been left alone under the roof of civil society organizations. The management model is moving to the global level while the governments are replaced by transnational organizations, the private sector is replaced by multinational companies and the civil society is replaced by global civil society organizations. In the 2000s, global actors contributing to the management model appear to have gone to the way of managing "partners" instead of "different" with the fear of opening more space to capital and increasing their influence. Transnational organizations are increasing their strength by jointly managing their economic policies with different methods and partnerships and extending their space to private capital. In this context, co-government is attempted to be presented to the literature as a method of management they use with different methods and mixed partnerships to strengthen the national and global markets by transnational actors. The article explores the methods of implementing the management method in collaboration with the combination of six international organizations and six partnerships and the way global actors direct national, regional and global policies in favour of multinational companies. The first application examination of the article examines the partnership between the EU and the World Trade Organization (WTO) and which partnership practices and policies of these two actors are determined. The second review shows the United Nations and the OECD’s joint management practices, while the third example of the implementation examines the policies of the United Nations, the OECD and the World Bank jointly. The fourth review of the article is the study of the joint policy activities of the United Nations, the OECD and the WTO to eliminate trade barriers while the latest review of the article is the World Bank, the WTO and the International Monetary Fund (IMF) joint policy orientation practices. The article reveals the examples of these partnerships and the methods of co-government of global actors and tries to classify these methods.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|