Wittgenstein’a göre genel olarak körlük, özel olarak da renk körlüğü görüngüsü, normal gören insanların kavramlarıyla tanımlandığı için bu kişilerin ne renk adlarını ne de körlük veya renk körlüğü sözcüğünü, normal biri gibi kullanmayı öğrenmesi mümkün görülmez. Oysa Wittgenstein açısından renk sözcüklerinin kullanımının görmeyenlere de öğretilebiliyor olması gibi görenlerin gördüklerinin görmeyenlere betimlenmesi veya en azından dil düzeyinde kullanım zincirinin öğretilmesi mümkündür. Kaldı ki aynı durum tersi için de geçerlidir: Görmeyenlerin kendilerine özgü görme/görmeme biçimi de normal gören insanlara fenomenolojik olarak betimlenebilir. Dolayısıyla renk körü olan biri için veya genel olarak kör olan biri için körlük ya da renk körlüğü, öğrenilmiş bir şey iken normal gören biri için görme fenomeni, öğrenilmiş bir şey değildir. Bu amaçla Wittgenstein’da öyle olan ile öyle görünen arasındaki ayrımdan hareketle öğrenilebilir ve öğretilebilir dil oyunları bağlamında kişiler arası renk ve görüngü farklılıklarına değinildikten sonra Newton ve Goethe’nin renk öğretilerine kabaca değinilecek ve Wittgenstein’ın mantıksal renk öğretisi ışığında görme fenomeninin analitik bir yorumu geliştirilecektir. Nitekim Wittgenstein’da görmenin ne olduğunu bilmek, görme sözcüğünün dildeki kullanımını öğrenmeye bağlıdır. Bu nedenle de görme fenomeninin mantıksal analizi, dil oyunları ve aile benzerlikleri kavramları üzerinden dilin kullanım zinciri içerisinde tartışılacaktır.
According to Wittgenstein, as blindness in general, especially color blindness, is defined by the concepts of normal-looking people, it is impossible for these people to learn to use neither color names nor the word blindness or color blindness, as a normal one. However, from Wittgenstein’s point of view, the use of color words can also be taught to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see, to those who don’t see. But the same situation applies to the opposite: the way of the unseen’s own sight/visuality can also be phenomenologically depicted by the normal-visual people. Therefore, blindness or color blindness for a person who is color blind or a person who is generally blind, the vision phenomenon for a person who sees normal while something is learned, is not something learned. For this purpose in Wittgenstein, the difference between what is so and what appears so can be learned by movement and, after reference to the differences in color and vision between persons in the context of the language games that can be taught, the color doctrines of Newton and Goethe will be
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|