Atıf Sayısı
5
Görüntüleme
119
İndirme
32
Mondros Mütarekesi’nin ardından yurdun her tarafında işgaller başlamıştı. Mütarekede bazı hükümler istismar edilmek suretiyle Urfa İngilizlerce işgal edilmiştir. Urfa’nın işgali yöre Müslümanlarının protestosunu getirmişti. İtilafbDevletleri’nin kesin olarak Urfa’yı işgaline karşı olan Mustafa Kemal Paşa, gerek görüldüğünde böyle bir tecavüze karşı fiilen karşı koyabilmek için milli teşkilatın süratle tesisini istemekteydi. 7 Mart 1919’da İngilizler tarafından işgal edilen Urfa, İngiliz-Fransız Antlaşması gereği yedi ay sonra Fransız işgaline bırakılmıştır. Fransız askerlerinin konuşlandığı her noktaya Fransa bayrağı dikilmeye başlanmıştı. İngiliz ve Fransız işgali arasındaki en büyük fark, İngilizlerin işgallerini bir misafir vaziyetinde hissettirirken, Fransızlar ise Urfa’yı bir sömürge haline getirmek istemişlerdi. Özellikle Fransız üniforması altında Ermenilerin zulümlerine, Türklere karşı onur kırıcı davranışlarına dayanamayan Urfa halkı 8/9 Şubat 1920’de Fransız işgal kuvvetlerine karşı ayaklanmıştır. Milli kuvvetlerle Fransızlar arasındaki kanlı çarpışmaların ardından 8 Nisan 1920’de taraflar arasında ateşkes antlaşması yapılmıştır. 10 Nisan’dan itibaren Fransızlar şehri boşaltmaya başlamıştır. Ankara Hükümeti’nin Milli Mücadele’deki tek gayesi tam bağımsızlığı sağlayarak Misak-ı Milli’nin gerçekleşmesiydi. Hedefe ulaşmak çetin bir mücadele vermek anlamına geldiğinden, savaşın sürdürülebilmesi için gerekli silah ve diplomatik desteğin elde edilmesi elzemdi. Bu amaçla Ankara Hükümeti Urfa ve çevresindeki aşiretlerin desteği alırken, diğer taraftan Ruslarla ilişkileri geliştirmekte ve İtilaf Devletleri arasındaki anlaşmazlıklardan faydalanmaktaydı. İtilaf kanadında Fransa’nın nötralize edilmesi elzemdi. Zira, Fransa’nın hem Suriye’deki sıkıntıları, hem de başta Urfa ve Antep olmak üzere Türkiye’nin Güneydoğusunda karşılaştığı direnişten ötürü yılgın bir hale gelmesi, Fransa’yı zorunlu bir antlaşmaya itecekti. Türkiye açısından ise Fransa’nın İtilaf kanadından ayrılması, Güney Cephesi’ndeki asker ve cephanenin Batı Cephesi’ne kaydırılması manasındaydı. Ankara Antlaşması ile Fransızlar Anadolu’dan ayrılırken TBMM Hükümeti tüm gücünü Yunanlıların üzerinde odaklamıştır. Bu makalede Urfa’daki direnişin Milli Mücadele’deki yeri ve Mustafa Kemal Paşa’nın hareket tarzı irdelenecektir
After the Mondros fighting, occupations began throughout the country. Some of the rulings were abused by Urfa by the British. The occupation of Urfa brought the protest of the Muslims to the town. Mustafa Kemal Pasha, who was clearly opposed to the occupation of Urfa by the state of opposition, was asking for the establishment of the national agency to be able to effectively resist such a rape when needed. On 7 March 1919, Urfa was occupied by the British, and seven months later, under the British-French Treaty, it was left to the French occupation. Every time the French soldiers were speaking, the French flag began to be lifted. The greatest difference between British and French occupation was that the British felt the occupations as a guest, while the French wanted to make Urfa a colony. The Urfa people, especially under the French uniform, who were unable to resist Armenian persecution, and their honor-threatening behavior against the Turks, rebelled against the French occupational forces on 8/9 February 1920. After the bloody struggles between the national forces and the French, a ceasefire treaty was signed between the parties on 8 April 1920. On April 10, the French began to empty the city. The only objective of the Ankara government in the National Struggle was to ensure full independence by achieving Misak-i Milli. As achieving the goal means giving a hard struggle, it was necessary to obtain the necessary weapons and diplomatic support for the continuation of the war. For this purpose, the Ankara government was getting the support of Urfa and its surroundings, while, on the other hand, it was developing relations with the Russians and taking advantage of the disputes between the opposition states. It was not necessary for France to be neutralized. The fact that France has become a year-round due to both the trouble in Syria and the resistance that Turkey has encountered in the Southeast, primarily in Urfa and Antep, would push France to a mandatory treaty. From the point of view of Turkey, the departure of France from the opposition wing means the shift of soldiers and weapons on the Southern Front to the Western Front. With the Treaty of Ankara, the French departed from Anatolia and the TBMM government focused all its power on the Greeks. This article will discuss the place of resistance in Urfa in the National Struggle and the movement style of Mustafa Kemal Pasha.
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
