Özet Bu çalışmada, pandemi süreci sonrasında üniversite gençliğinin ruh sağlığına yönelik değişkenleri ve dindarlık düzeyleri incelenerek var olan durumunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışma verileri, pandemi süreci sonrasında üniversite öğrencilerinin %29 oranında orta ve yüksek yalnızlık düzeyine sahip olduğunu, %31 oranında çok şiddetli düzeyde depresif belirtiler göstermekte olduğu ve %27 oranında çok şiddetli düzeyde anksiyete belirtileri olduğunu, %16 oranında çok şiddetli düzeyde stres bozukluğu belirtilerine sahip bulunduğunu ortaya koymuştur. Cinsiyetler açısında ruh sağlığı değerlendirmesinde erkeklerin kaygı düzeyi kadınlara göre daha yüksek bulunmuştur. Araştırmada ortaya çıkan bulgulara göre; dindarlık düzeyi, depresyon, kaygı, yalnızlık ve stres düzeylerinin negatif yordayıcısıdır. Tüm bu veriler, dindarlığın ruh sağlığı için bir koruyucu faktör olabileceği savını desteklemektedir.
In this study, the aim of the pandemic process is to reveal the state that exists by studying the changes in mental health and religious levels of university youth. Study data showed that 29% of university students after the pandemic process had a medium and high level of loneliness, 31% had a very severe level of depressive symptoms, 27% had a very severe level of anxiety, and 16% had a very severe level of stress disorder. In the gender assessment of mental health, the level of anxiety in men was higher than in women. According to the findings found in the study, religiousness is a negative contributor to levels of depression, anxiety, loneliness and stress. All of these data support the claim that religiousness can be a protective factor for mental health.
Alan : Güzel Sanatlar; İlahiyat; Mimarlık, Planlama ve Tasarım; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|