Cengiz Aytmatov, eserlerinde insan varoluşunu birçok açıdan ele almaya çalışan önemli bir yazar ve düşünür olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanın düşünce, duygu, his ve irade boyutlarını kendine özgü bir üslupla değerlendirmeye tabi tutan Aytmatov, varoluşu anlamlandırma noktasında dikkate değer fikirler ileri sürmüştür. Onun eserlerini bu denli önemli kılan şey, milli ve yerel olandan evrensele ulaşabilmesidir. Bu bağlamda Aytmatov tüm insanlığın ortak acılarını, sevinçlerini, hayallerini, hüzünlerini ve özlemlerini eserlerinde oldukça başarılı bir şekilde ifade etmiştir. Hem yerel değerlerini bütün benliğinde içselleştirmesi hem de insanlığın evrensel sorunlarına karşı çok hassas olması onun ve eserlerinin insanların gönlünde bambaşka bir yer edinmesini sağlamıştır. Cengiz Aytmatov’u özgün kılan diğer bir husus ise onun neredeyse her bir cümlesinde varoluşun dinamizmi ve canlılığının somut bir şekilde hissediliyor olmasıdır. Bu anlamda Aytmatov’un kaleminden damlayan her bir kelimenin, cümlenin; hayatın kendisinde bıraktığı izlerin birer yansıması olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu çalışmada öncelikle felsefe-edebiyat arasında ne tür bir ilişki olduğu ele alınmış akabinde varoluşçu felsefe ile edebiyat arasındaki ilişkinin mahiyeti hakkında temel bilgiler verilmiştir. Daha sonra ise Cengiz Aytmatov’un eserlerinin felsefe ve varoluşçu felsefeyle alakası irdelenmiştir. Bu bağlamda ise onun eserlerinde önce çıkan; insan, tabiat, Tanrı, özgürlük, yabancılaşma, savaş, baba figürü, intihar, kader, çaresizlik ve kötülük gibi varoluşsal temalar din felsefesinde çok önemli bir yere sahip olan varoluşçu felsefî yaklaşım çerçevesinde incelenmiştir.
Alan : Güzel Sanatlar; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|