Amaç: Meme kanseri dünya genelinde kadınlarda en yaygın rastlanan kanser türüdür. Farklı populasyonlarda yapılan daha önceki çalışmalarda MDR1 geni polimorfizmleri ile kadınlarda meme kanseri riski arasında ilişki olduğu öne sürülmüştür. Mevcut çalışmanın amacı Türk kadınlarında MDR1 geni C3435T, G2677A/T, C1236T, A2956G polimorfizmleri ile meme kanseri riski arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Yöntem: Bu çalışmaya 35 meme kanseri hastası ve 20 sağlıklı kontrol dahil edilmiştir. MDR1 genotiplerinin belirlenmesi amacıyla polimeraz zincir reaksiyonu/restriksiyon uzunluk polimorfizmi (PCR/RFLP) yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Olgu ve kontrol grubu arasında C3435T polimorfizminin genotipleri açısından anlamlı bir fark gözlenmiştir (olgu grubu, CC %37.1, CT %28.6 ve TT %34.3 kontrol grubu CC %25, CT %65, TT %10, p: 0.023). Diğer taraftan, C1236T ve G2677A/T polimorfizmlerinin genotip ve allel sıklıkları gruplar arasında farklı bulunmamıştır. A2956G polimorfizmi için ise tüm çalışma grubunun AA genotipini taşıdığı belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmamızda değerlendirilen hasta sayısı az olmakla birlikte, elde ettiğimiz veriler MDR1 geni C3435T polimorfizminin Türk kadınlarında meme kanseri riskini artırabileceğini düşündürmektedir.
Objective: The most common malignancy in women is breast cancer worldwide. Previous studies performed in different populations have suggested an association between Multi-Drug Resistance (MDR1) gene polymorphisms and breast cancer risk in women. The purpose of the current study is to examine relationship between MDR1 polymorphisms (C3435T, G2677T/A, C1236T, A2956G) and the risk of breast cancer in Turkish women. Methods: In this study 35 breast cancer cases and 20 healthy controls were enrolled. Identification of MDR1 genotypes was performed with the polymerase chain reaction/restriction fragment length polymorphism (PCR-RFLP) technique. Results: We observed significant difference in distribution of C3435T genotypes between the cases and the controls (cases, CC 37.1%, CT 28.6%, and TT 34.3%; controls, CC 25%, CT 65%, and TT 10%, p: 0.023). On the other hand, no significant differences in genotype and allele frequencies of C1236T and G2677T/A polymorphisms were observed between groups. We also found that all subjects carry AA genotype for A2956G polymorphism. Conclusion: Although our study group is small, the results suggest that the MDR1 C3435T polymorphism may increase the breast cancer risk in Turkish women.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|